MRP II etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
MRP II etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Haziran 2010 Cuma

MRP’ nin Varsayımları, Önkoşulları ve Karakteristikleri

MRP, ana üretim planını göz önünde tutarak, her bir parçadan ne zaman , ne kadar gerektiğine karar verip ekonomik parti büyüklükleri halinde sipariş verilmesini sağlar, böylece stokları minimize eder. Yüksek maliyetler getiren bazı parçaların stokta tutumu bu şekilde önlenip, maliyetler düşürülür.

MRP sistemi bazı varsayımlar ile çalışır. Artık standart hale gelmiş MRP sisteminin temelini oluşturan ana varsayımlar ve gerekli ön koşullar şunlardır.

1. Varsayımlar

MRP sistemi, kontrolü altındaki tüm envanter birimlerinin temin sürelerinin bilindiğini varsayar.

MRP sistemi, kontrolü altındaki tüm envanter birimlerinin stoğa girip çıktığını varsayar.

MRP sistemi, brüt ihtiyaçların tespiti aşamasında, bir montaj için gerekli tüm alt parçaların, o montaj parçasının üretimi için iş emri verildiği anda hazır olduğunu varsayar. Yani :

Her bir montaj parçası en az birkaç bileşen parçadan oluşur.

Birim montaj parçası için üretim zamanı yani;bileşen parçalarının bir araya getirerek montaj parçasının elde edilmesi için gerekli zaman oldukça kısadır.

Kesikli dağıtım ve bileşen parçalarının kullanımı:örneğin herhangi bir parçadan, üretim hattında 50 adet gerekiyorsa, MRP sistemi tam 50 adet parçanın üretim hattına sevk edileceğini ve bunların hepsinin tüketileceğini varsayar. Yapısı sürekli olan malzemeler (adet cinsinden ölçülemeyen saç levha, tel vb. malzemeler) bu varsayımın dışındadır.Bu durumda ,sistemin bu tür envanter birimlerine uygun olarak düzeltilmesi gerekir.

Bir diğer varsayım da süreç bağımsızlığıdır. Süreç bağımsızlığı şu şekilde açıklanabilir: herhangi bir envanter biriminin imalatı için verilen iş emri tamamen kendi başına başlatılıp, bir diğer iş emrinin tamamlanmasını beklemeden bitirilir.Bu durumda aşağıda belirtilen ilişkiler standart MRP sistemi için söz konusu olamaz:

i)”parça çiftleşmesi” olarak bilinen ilişkiler.Örneğin 30 no’ lu operasyondaki A parçası ,50 no’ lu operasyondaki B parçası ortak bir yüzey işlemi için bir araya gelmelidir.

ii)”tezgah hazırlama bağımsızlığı ” olarak bilinen ilişkiler.Örneğin Y parçası için tezgah hazırlama iş emri, sadece X parçası için önce tezgah hazırlandığında başlatılabilir. Daha çok süreç tipi sistemler için söz konusu olan bu tip ilişkiler, standart MRP sisteminde kullanılmaz. Ancak standart sistemde gerekli düzeltmeler yapılarak, MRP yaklaşımının, süreç tipi üretim ortamında kullanılması sağlanır.

2. Önkoşullar

Ana üretim planı

MRP sisteminin işleyebilmesi, kuruluş içinde bir ana üretim planının bulunmasına bağlıdır.Ana plan, son ürünlerin ne kadar ve ne zaman üretilmeleri gerektiğini belirler.

MRP sistemi, ana üretim planının “malzeme listesi” cinsinden (parça numaraları cinsinden ) ifade edilebileceğini kabul eder.Bu sistemin anlayabildiği tek lisan “parça numaraları”dır. Parça numaraları, malzeme,parça, yarı montaj ve son ürünleri tek tek tanımlayan envanter birimleri numaralarıdır.

Her envanter birimi, bir kodla (parça numarası) tanımlanmalıdır. Bu kodlama sistemi kolay anlaşılıp kullanılabilen ve karışıklığa yol açmadan birimleri tanımlayabilen bir yapıya sahip olmalıdır.

Malzeme listesi – ürün ağacı bilgileri

Malzeme listesi, sadece son ürünü üretebilmek için gerekli tüm malzemelerin bir dökümü olmayıp, ürünün yapılma aşamaları ile üretim yöntemleri gibi bilgileri de içerir.

Envanter kayıtları (envanter durumu bilgileri)

Envanter kayıtları, sistemin kontrolü altındaki tüm birimlerin envanter durumları hakkındaki veriler içerir.

Ürün ağaçları bilgileri ile envanter durumu bilgileri kütüklerindeki verilerin doğru, tam, güncel ve bütünlük içinde olmaları ihtiyacı: Hiç şüphesiz ki MRP sisteminin çıktıları, kullanılan verilerin doğruluğu derecesinde doğru olacaktır.

Klasik stok kontrol yöntemleri kullanılan işletmelerde genellikle bu iki veri kütüğü oldukça zayıf yapıdadırlar. Sipariş noktası yönteminde ürün ağacı ve malzeme listeleri bilgilerine ihtiyaç duyulmaz.

3. Karakteristikler

Ürün Yapısına Bağlılık

Malzeme İhtiyaç Planlaması sistemi kontrolü altındaki her bir birime duyulan ihtiyacı belirlerken ürün ağacını, diğer bir değişle ürün ağacında belirlenmiş olan ilişkilerini kullanır. Ürün ağacında son ürünün üretimi veya montajı için gerekli olan bileşen ve montaj parçaların ihtiyaçlarının belirlenmesini sağlar.

Geleceğe Yönelik Olmak

Malzeme İhtiyaç Planlaması sistemi sadece geçmiş dönemlere ait verilere dayanarak tahminlerde bulunup ihtiyaçları bu tahminlerden çıkarmaz, halihazırda bulunan Ana Üretim Planını kullanarak gelecek dönemlerdeki malzeme ihtiyacını belirler.

İhtiyaçları Zaman Periyodunda Göstermek

Malzeme İhtiyaç Planlaması sisteminde herhangi bir parçaya olan ihtiyaç, zaman boyutunda periyotlar itibariyle gereksinim duyulan miktar olarak belirlenir. Bu ihtiyaçları karşılayacak siparişlerin açılış tarihi ve miktarı ise temin süresi, sipariş parti büyüklüğü gibi bilgiler ışığında belirlenir.

Kontrollü Yapısı Sayesinde Öncelik Planlaması Yapmak

Malzeme İhtiyaç Planlaması herhangi bir parçaya olan ihtiyacı karşılamak üzere açılacak siparişin tarihini belirlerken açılması gereken diğer siparişleri göz önünde bulundurur. Ürün ağacı üzerinde çalıştığı için her bir parça ihtiyacını de belirlediği için söz konusu ihtiyaçlar arasında bir öncelik planlaması da yapmış olduğunu söyleyebiliriz.

wwww.pargesoft.com Microsoft Dynamics AX NAV CRM Çözüm Ortağı

20 Nisan 2010 Salı

Microsoft Dynamics AX Finans Yönetimi

ax_finansal
Finansal Yönetimi Etkin Kılın Maliyet tasarrufu ve verimliliğin öne çıktığı günümüz iş dünyasında finansal kaynakları etkin biçimde yönetmek büyük önem kazanıyor. Microsoft Dynamics AX, finansal yönetimi en doğru ve etkili biçimde gerçekleştirmek isteyen kurumlara hızlı, güvenli ve güvenilir bir yapı üzerinde muhasebe, finansal raporlama ve analiz becerileri kazandırıyor. Microsoft Dynamics AX sayesinde finansal yapıyı analiz etmek için gerekli olan her türlü raporun hazırlanması, varlıkların yönetilmesi son derece kolay biçimde gerçekleştirilebiliyor. Yerel mevzuata uygun yapısı sayesinde Microsoft Dynamics AX, başarısı kanıtlanmış global süreçlerin avantajını yerel koşullarda yaşamayı mümkün kılıyor.

Microsoft Dynamics AX’ ın finans modülü; Finansal Yönetim, Sabit Kıymetler ve İş analizi modüllerinden oluşuyor. Finansal yönetim özelliği sayesinde tekdüzen hesap planı, Türkiye mevzuatına ve koşullarına uygun çek/senet işlemleri, firmalar arası muhasebe ve konsolidasyon, çoklu bütçe, kredi işlemleri kolaylıkla gerçekleştirebilirken tüm bu süreçler yerel mevzuata uygun, kolay ve güvenli biçimde hayata geçiriliyor, etkin biçimde raporlanabiliyor.

Sabit kıymetler modülünde tüm ticari aktivitelerin muhasebe ve vergi işlemleri için kayıt altına alınması, varlık kayıtlarının tutulması, amortisman işlemlerinin farklı metotlarla gerçekleştirilmesi mümkün oluyor. Tüm bu işlemler, hızlı, tasarruflu ve etkin raporlarla desteklenerek gerçekleştirilebiliyor.

Diğer bir modül olan iş analizinde finansal veriler çok boyutlu analizlerle değerlendirilerek fırsatlar ve olasılıklar ortaya koyuluyor. Pazar taleplerine en hızlı cevabı vermekte büyük öneme sahip olan bu analizler, son derece etkili, uygun maliyetli ve yatırımın geri dönüşünün yüksek olduğu bir yapı içerisinde gerçekleştirilebiliyor.

İş Analizleri:
Çok boyutlu raporlar, arklı verilerin birbiri ile ilişkisinden çıkarımlarda bulunmak için son derece önemlidir. Çok boyutlu raporlama bir küp mantığında çalışır. Kübün her yüzeyi, farklı bir veriyi veya özelliği sembolize eder. Farklı veriler birbirleri ile ilişkilendirip çapraz sorgulamalar kurularak aralarındaki bağlantılar analiz edilir ve sürecin bütününü farklı açılardan görmek mümkün olur. Microsoft Dynamics AX; çok boyutlu raporlar oluşturma, bu raporları etkin biçimde izleme ve karar destek sürecinde bilgiye dönüştürmek için en uygun platformu sağlar. Merkezi yapısı sayesinde Microsoft Dynamics AX, kurum içerisindeki her noktadaki çalışanın her sorusuna cevap bulabileceği bir ortam yaratır. Farklı sistemlerde bulunan verileri kolaylıkla birleştiren Microsoft Dynamics AX, karar süreçlerine önemli katkı yapar. Microsoft Dynamics AX ile işinizin temeline yönelik birçok geniş bir bakış açısına kavuşabilirsiniz. Üreticiler verilerini karşılaştırmak, farklı müşteri profilleri yaratarak bunları elde tutmak ve kazanmak için stratejiler ortaya koymak son derece kolay. Ayrıca tedarikçilerinizi değiştirmek cironuza nasıl bir etki yapar, sipariş süreleri kısalırsa süreçler nasıl etkilenir gibi farklı fırsatları değerlendirmenize imkan verecek soruların yanıtlarını Microsoft Dynamics AX’ın analiz özelliği sayesinde bulabilirsiniz.
Microsoft_BI Finansal Yönetim: Microsoft Dynamics AX’ ın Finansal Yönetim özellikleri muhasebe, finansal analiz ve raporlama süreçlerinin tamamını kapsarken yerel mevzuata uygun yapısıyla işlerin hızlı ve pratik biçimde akmasını sağlar. Genel muhasebe, borç-alacak işlemleri gibi temel süreçlerden grup şirketleri arasındaki konsolidasyonlar ve elektronik bankacılık uygulamaları gibi kapsamlı süreçlere dek birçok özelliği bünyesinde barındıran Microsoft Dynamics AX, finansal yönetim kavramının her noktasına dokunur. Birden çok para birimiyle çalışmak, finansal verilerin gerçek zamanlı güncellenmesi, nakit akışının etkin yöntemi, kapsamlı raporlar oluşturmak gibi birçok avantaj sunan Microsoft Dynamics AX, kurumların finansal yönetim süreçlerini en verimli hale getirir. Örneğin doğru yönetilmediği zaman sorunlu bir süreç olan muhsebe işlemleri Microsoft Dynamics AX sayesinde otomatize bir yapıya kavuşur. Muhasebe kayıtlarının işlemler sırasında oluşturulması (örneğin satın alma, satış, üretim ve envanter departmanlarında oluşan bilgilerin otomatik olarak muhabeleştirilmesi) ve birçok işlemin otomatik ve bir defa yapılması nedeniyle zaman ve emek tasarrufu sağlanırken, dönem kapamalrı gibi yoğun zamanlarda yapılan hata sayısı azalır ve işlemler hızlanır.

http://www.pargesoft.com/ Microsoft Dynamics AX Çözüm Ortağı

22 Şubat 2010 Pazartesi

Kapasite İhtiyaç Planlama - MRP Nedir?

Kapasite Nedir?

1.Toplam iş yükü hacmi

2.Mevcut ürün karakteristikleri ve çeşitleri, tesis ve donanımla, belirli bir dönem içinde gerçekleştirilebilecek maksimum çıktı düzeyi

3.İşletmenin beklenen fonksiyonlarının gerçekleştirme ölçüsü

4.Elde bulunan üretim sistemi, ürün çeşitliliği, iş gücü, fabrika şartları ve ekipman ile ulaşılabilinen en yüksek üretim miktarı olarak tanımlanabilir.

İşletmenin kapasite kapsamına, insan ve üretim araçlarından başka arazi,yapı, besleme ve atık tesisleri ile birlikte işyerleri de girer.

Kapasite nicel ve nitel olarak iki bölüme ayrılır.

image

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Nitel Kapasite: İnsan veya üretim araçlarının sayıları, kullanım tarih ,kullanım süreleri ve kullanım yerleri ile tanımlanır.

Nicel Kapasite: İnsanın nitel kapasitesi, performansı , üretim araçlarının ve iş yerlerinin nicel kapasiteleri ise performans güçleri ile belirlenir.

Ayrıca kapasiteyi üç grupta da inceleyebiliriz:

Teorik Kapasite: Makinaların sürekli çalışmaları sonucu ulaşılacak çıktı düzeyi. Kullanılabilir Kapasite: Teorik kapasite miktarından hafta sonu ,tatil günleri, çeşitli revizyonlar nedeniyle meydana gelen duruşlar çıkarılarak bulunur. Geçmiş dönem elde edilen çıktı miktarı kullanılabilir kapasiteyi temsil eder.

Planlanan Kapasite: Hazırlanan üretim planlarının uygulanması sırasında gerekecek kapasite miktarını belirtir.

Gerçekleşen Kapasite: Üretim sonrası elde edilen çıktı düzeyini ifade eder.

Kapasite ölçümünde karşılaşılan temel zorluklar üretilen ürünlerin çeşitliliğinden kaynaklanmaktadır. Birçok üretim sisteminde kapasite zorlanılmadan belirlenebilir. Şeker üretiminde kapasite üretilen ton miktarıyla tanımlanır veya bir otomobil fabrikasının kapasitesi bir yıl içindeki üretilen otomobil sayısı ile belirlenir. Ürün çeşitliliğinin fazla olduğu işletmelerde ise kapasite tanımının hangi çeşide göre yapılacağı sorun çıkarır. Ürün veya sistem çıktıları benzerse kapasite tanımlanması ortak bir birimde yapılır. Diğer taraftan ürün yapısı karmaşık ise,ortak bir birim kullanmak verimli bir sonuç vermez. Bu gibi durumlarda,kapasite,üretimde kullanılan üretim cinsi girdilerle tanımlanır.

http://www.pargesoft.com Microsoft Dynamics ERP Çözüm Ortağı

1 Şubat 2010 Pazartesi

MRP II’nin Hedefleri - Microsoft Dynamics NAV ERP

MRP II yada Üretim Kaynakları Planlaması üretim şirketlerinin tüm kaynaklarını planlamada kullanılan bir teknikler grubudur. Organizasyondaki imalat, satış, satın alma, üretim planlama, envanter yönetimi, muhasebe, mali işler gibi tüm faaliyetlerin bir plan doğrultusunda birbirleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirilmesini hedefler.

Temel olarak bir işletmede;
- Ne yapacağız ? Yapabilir miyiz?
- Ne kadar sürer?
- Neyimiz var?
- Ne almalıyız?

Sorularının cevapları aranmaya çalışılır. MRP II sisteminin hedeflerine baktığımızda şunları görmekteyiz:
- Sipariş önceliklerini esas almak.
- Kapasite planlama için karar desteği sağlamak
- Malzeme akışının çizelgelenmesini sağlamak.
- Veri tabanın doğruluğunu sağlamak.
- Karışık imalat çerçevesinde planlama sürelerinin farklılaşmasını desteklemek.

MRP II şunlarla ilgili problemleri çözmeye çalışır.

- Envanterler
- Tedarik süreleri
- Dağıtım (Teslim) performansı

MRP II’nin genel olarak hedeflerini maddeler halinde gösterirsek:
- Sipariş önceliklerini esas almak
- Kapasite planlama için karar desteği sağlama
- Malzeme akışının çizelgelenmesi
- Veri tabanının doğruluğunun temin edilmesi
- Karışık imalat çerçevesindeki planlama sürecinin farklılaştırılmasını destekleme

Kaynak : Erdal YAMAN

http://www.pargesoft.com/ Microsoft Dynamics ERP Çözüm Ortağı

28 Ocak 2010 Perşembe

Microsoft Dynamics sistemlerinizle uyumludur

Microsoft Dynamics sistemlerinizle uyumludur

Microsoft Dynamics çözümleri zaten kullanmakta olduğunuz Microsoft yazılım ve sistemleriyle birlikte çalıştığından, teknolojiye yaptığınız yatırımdan daha fazla yararlanmanıza olanak sağlamaktadır. Microsoft ve iş ortağı ağı, araçlar, teknolojiler, süreçler ve becerilere mevcut yatırımlarınız için tüksek geri dönüş sağlayan yazılım çözümleri sunar.

Microsoft Office sistemiyle entegrasyon, çalışanlarınızın daha verimli olmasını sağlar

Microsoft Dynamics çözümleri, siz ve çalışanlarınızın her gün kullandığı Microsoft Office sistem ürünlerine benzer bir şekilde ve bu ürünlerle birlikte çalışır. Süreçleri hızlandırmak ve basitleştirmek, iş yükünü azaltmak ve bilgilerin daha güvenli ve tutarlı olmasını sağlamak için Microsoft Dynamics ve Microsoft Office'i entegre ederek avantajları daha da artırın. Örneğin:

İş analizi ve raporlamayı hızlandırmak için Microsoft Dynamics ve Microsoft Office arasındaki bilgi akışı. Üstün performans için çalışanlar Microsoft Office belgelerini güncel verilerle otomatik olarak doldurabilir ve çalışanlara ihtiyaç duydukları bilgileri sağlayabilir.

Müşteri bilgilerinin doğru ve iletişimin verimli olmasını sağlamak için e-posta, takvim ve kişilere ek olarak Microsoft Office Outlook 2007'yi Microsoft Dynamics CRM ile birlikte kullanın. Ayrıca bir envanter yetersizliği gibi kritik olayları çalışanlara bildirmek ve zamanında harekete geçmelerini sağlamak için iş yönetim çözümünüzün Office Outlook'tan otomatik bildirimler göndermesini sağlayabilirsiniz.

Microsoft sunucu çözümleriyle entegrasyon, ölçeklenebilir bir iş altyapısı sağlar

Microsoft Dynamics iş yazılımlarını Microsoft sunucu ürünleri ve diğer Microsoft ürünleri ve teknolojileriyle entegre ederek sağlam bir yatırım geri dönüşü ve düşük bir toplam sahip olma maliyeti sağlayın. Ayrıca amaçlarınızı etkili bir şekilde karşılayan güvenilir ve genişletilebilir bir iş yönetim altyapısından faydalanabilirsiniz.
Windows7 ve Microsoft Exchange Server teknolojileriyle birlikte Microsoft Dynamics, çalışanlarınızın daha verimli olmasını sağlar, şirket dışı işbirliği güçlendirir ve değişen iş gereksinimlerini karşılamak için uyarlanabilir süreçler kullanır.

Microsoft Dynamics iş yönetimi çözümünüzü Microsoft SQL Server 2008 veritabanı ve analitik programıyla entegre edin ve daha yüksek kullanılabilirlik ve esneklikle, düşük maliyetli kurumsal sınıfı raporlama, esnek karar verme desteği ve zamanında, ilgili bilgi edinin.

Microsoft Dynamics'i Microsoft BizTalk Server'la entegre ederek dağınık, büyüyen kuruluşunuzu daha verimli bir şekilde yönetmeye yardımcı olun. Örneğin, Microsoft Dynamics çözümlerinin birden fazla örneğini birbirine bağlayarak eski sistemler ve veritabanlarını bağlayın.

Microsoft Dynamics'i Microsoft Visual Studio geliştirme sistemiyle birlikte uygulayın ve böylelikle geliştiricilerinizin çok yönlü bir programlama ortamında yaratıcılıklarını kullanmasını sağlayın.

Microsoft Dynamics Microsoft SQL Server, Microsoft BizTalk Server, Windows SharePoint Services ve Microsoft Office SharePoint Server'daki hizmet odaklı mimariden (SOA) faydalanarak gerçek zamanlı SOA ve iş süreci yönetimiyle iş çözümlerinin hızını ve menzilini artırır.

www.pargesoft.com Microsoft Dynamics ERP Çözüm Ortağı 

25 Aralık 2009 Cuma

ERP Sistemlerinde - Üretim Yönetimi



İşletmelerin rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri üç ana parametreye (kalite, verimlilik ve maliyet) bağlanmıştır-ki son zamanlarda bu parametrelere dördüncüsü “hızlı tepki verme” de eklenmiştir.  Bütün bunlar kıt kaynakların etkin kullanılmasına bağlıdır. Bu kaynaklarda hammadde-malzeme, işgücü, makine ve teçhizat ve finansmandır. Bu kaynakların etkin ve gerçekçi kullanılması üretim planlama ve kontrol faaliyetleri ile yani ÜRETİM YÖNETİMİ ile mümkündür. 

Günümüzün global iş ortamında şirketler hızlı bir değişim ve değişimin getirdiği yeni fırsatlarla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Rekabet tüm işletmeleri daha yüksek düzeylerde hizmet vermeye iterken, gelişen teknoloji de ürünlerin yaşam döngülerini kısaltarak ve şirketleri yeni teknolojileri benimsemeye ya da pazar paylarını kaybetme riskine katlanmaya zorlamaktadır.

Yerel bazdan ulusal ve uluslar arası baza tırmanmış olan rekabet, rekabet gücünü korumak ve geliştirmek isteyen işletmelerin vizyon ve stratejilerini yeniden yapılandırmalarını gerekli hale getirmiştir. Katı ve bazende acımasız rekabet, işletmeleri ürün/hizmet kalitelerini artırmaya, pazara tepki hızını yükseltmeye ve bunları başarırken de maliyetlerini düşürmeye zorlamaktadır. Her işletme, bir tedarik zinciri içindedir. Değişimlere hızlı ve ekonomik tepki verebilmek için, işletmenin tüm fonksiyon, süreç ve kaynaklarının entegre bir şekilde planlanması ve kontrol edilmesi gerekmektedir.

Bu sürekli değişim ortamında rekabette başarılı olmak, değişen iş koşullarını önceden tahmin edebilmek ve bunlara hızla yanıt verebilmek demektir. Şirketinizin bunu yapabilmesi için işinizin tüm cephelerini güçlü ve esnek bir biçimde destekleyen sağlam bilgi sistemlerine ihtiyacı vardır. Bu sistemler şirketinize, iş uygulamalarından ve örgütsel yapılardan lojistik, proje yönetimi, finans, servis, dağıtım, nakliye ve imalata kadar her cephede değişimlere uyum sağlama yeteneği kazandıracaktır. Bütün bunları İşletme Kaynaklarını iyi planlamak ve yönetmekle yapmak mümkündür. 

Değişimle birlikte talepte çeşitlilik, teslim sürelerindeki kısaltma, kalitenin ön plana çıkması ile birlikte yepyeni  üretim yönetimi anlayışını getirdi 20.yy. sonlarına doğru  arz/talep ilişkisi 1980’lere kadar arzın yönlendirdiği Push by the industry (Sanayi’den kaynaklanan itme ) iken yeni dönemde yerini talepin yön verdiği Pull by the Customer’a ( müşteriden gelen kaynaklanan çekme ) kavramına bıraktı.

1930’lu yıllarda başlayarak başlayarak kullanılan istatistiksel stok kontrol yöntemleri( yeniden siparişş, ekonımik sipariş miktarı,ABC klasmanı vb.gibi ) bilgisayarların gelişmesi ve  özellikle 1980’liyıllarda PC’lerin yaygınlaşması ile birlikte yepyeni bir dünyaya açıldı

ABD ve bazı batı ülkelerinde geliştirilen  kantitatif bazı yöntemlerle, önce MRP ( Malzeme İhtiyaç Planlaması ) ve daha sonra geliştirilen MRP ll ( Üretim Kaynak Planlaması ) ve nihayet, ERP (İşletme  Kaynakları Planlaması ya da Kurumsal Kaynak Planlaması )’na ulaşıldı. Bu yöntemde ortak amaç, çok çeşitli ve yüksek variasyonlu ürünlerin üretim sürecinde  insan gücünden en verimli yararlanmak ve; hammadde, ara stoklar ve mamul stoklarını en aza indiren, hatta sıfır stok’u   hedef alan üretim yönetimi sistemlerine ulaşmaktı.


Üretim Yönetimin de;  Üretim , Üretim süreçleri ve yönetim söz konusudur.

Ekonomistlerin “ Fayda yaratmak” diye tanımladıkları üretimi, mühendisler; Bir fiziksel varlık üzerinde onun değerini artıracak bir değişiklik yapmayı yada hammadde veya yarı mamulü mamule dönüştürmek şeklinde tanımlıyorlar...


Yönetim kavramını da  “Değişen çevrede  sınırlı olan kaynakları  kullanarak, organizasyon amaçlarına etkili ulaşmak için başkaları ile işbirliği yapmaktır”diye tanımlarsak  Üretim Yönetiminde ki parametrelerden “Üretim Planlama”nın birinci derecede önemini vurgulamış oluruz.

Üretim Planlama  Teknikleri    

İşletmelerin yapısına göre üretimi ve bunu ilgilendiren girdileri kontrol altına alacak ve sistemli takip edecek Üretim Planlama ve Kontrol ; işletmenin hemen hemen tüm departmanları ile yakın ilişkili ve bilgi alışverişinde bulunmayı zorunlu kılar.
ÜPK tekniklerinin öğrenilmesi ve başarı ile uygulanması; mühendislik , matematik, istatistik, işletmecilik ve yöneticilik bilgilerinin,  kazanılan tecrübelerin ışığında dikkatli bir sentezi ile gerçekleşebilir.
Üretim planlaması gelecekteki üretim faaliyetlerinin düzeylerini veya limitlerini belirleyen fonksiyondur.

Üretim Planlamanın Gerekliliği :
1-Üretim sistemlerinde çeşitlilik, yoğunluk, karmaşıklığı
2-İşletme içi faaliyetlerde koordinasyon zorluğu
3-Departmanlar arası bağımlılık, ilişkilerin gelişmesi
4-Tedarik ve depolama faaliyetleri
5-Hizmet kalite ve fiyat rekabeti
6-İşletme ekonomisi gereği; işgücü, makine ve malzemenin kullanımı, kayıplarının minimize
   edilmesi zorunluluğu üretim planmasını gerekli kılan sebeplerin başında gelir.

ÜRETİM PLANLARININ  HAZIRLANMASI
 Üretim planlarında  öncelikle ele alınan veri taleptir. Doğaldır ki müşteri memnuniyeti önde gelir
1-Zaman: Tahminlerin kapsadığı zaman aralığı uzadıkça duyarlık azalır. ( aylık ile yıllık plan)
2-Ayrıntıya inme derecesi: Talep tahmini yapılacak mamul sayısı arttıkça duyarlık azalır.

 PLANLAMADA TEMEL SEÇENEKLER
1-Üretim hızını stok maliyetlerinin yükselmesi pahasına sabit tutmak
2-Talebin mevsimlik dalgalanmalarını üretim hızını değiştirerek karşılamak , stokları minimum  düzeyde tutmak
3- İki alternatifin uygun kombinasyonunu uygulamak
Bu temel  seçenekler dışında; Son zamanlar da adından sıkca soz edilen “Esnek Üretim Planlaması” ve” Stratejik Planlama”’dan da söz edilmektedir.

sonraki konumuz. Üretim planlarının uygulanması...

www.pargesoft.com Microsoft Dynamics ERP Global Partner 


23 Kasım 2009 Pazartesi

MRP II'den ERP'ye Geçiş Süreçleri







Gümrük duvarlarının yıkılması neticesinde küresel ekonomi ve küresel rekabet kavramlarının ortaya çıkmazı, tedarikçiden başlayarak tüm üretim sürecini e müşteriyi de içine alan “Tedarik Zinciri Yönetimi – Supply Chain Management” kavramını ön plana çıkarmıştır.

1990’lı yılların başlarından itibaren firmalar gederek çok sayıda farklı coğrafi bölgeden tedarikçilere ve müşterilere sahip olmaya başlamış ve üstelik bu dağıtık yapı firmaların lojistik sistemlerine de yansımıştır. Son on yılda firmalar artık dünyanın dört tarafına yayılmış üretim süreçlerini planlamak ve her kıtadan tedarikçi ve müşterileri ile uyum içinde yaşamak zorundadırlar.


Küreselleşme adı verilen bu değişimin doğal bir sonucu olarak farklı coğrafi bölgelerdeki iş faaliyetlerinin dağıtık veri tabanları ve küresel veri entegrasyonu yoluyla yönetilmesi önem kazanmış ve ERP (Enterprise Resources Planning – Kurumsal Kaynak Planlaması) olgunluk çağına girmiştir.

MRP II ile ERP arasındaki tek fark ilkinin yerel ikincisinin ise Küresel olarak yönetme becerisine sahip olması değildir. MRP II ile ERP arasındaki diğer fark teknolojidir. Klasik bir ERP sisteminin ilişkisel bir ve/veya birden fazla veri tabanı üzerinde çalışabilen, 4.nesil bir programlama dili ile geliştirilmiş ve bir grafik ara yüze sahip olması gerekmektedir.

Teknolojik farklar bunlarla da sınırlı kalmamaktadır. ERP sisteminin istemci/sunucu yapısını desteklemesi de son derece önemlidir. En önemli teknolojik farklılık ise bir ERP sisteminin mutlaka uluslar arası açık sistem bağlantısı standartlarını sağlaması ve elektronik veri alışverişi  olanaklarını sunmasıdır.

Özellikle bu son iki teknolojik yapı son derece önemlidir. Çünkü  ERP sistemi üretim planlarını üretmek, bunları destekleyecek finanssal fonksiyonları sağlamak, tedarikçiler ve müşterilerle koordinasyonu yürütmek konulanda son derece becerikli olmakla birlikte sistem mutlaka üretim hattından toplanacak bilgilerle sürekli beslenmelidir. Bu nedenle ERP sisteminin diğer sistemler ile uyumlu çalışabilmesi, gerçek zamanlı veri alış verişine olanak tanıması, kısacası açık olması gerekmektedir.

1950’li yıllarda istatistiksel envanter kontrol ile başlayan karar / destek sistemleri 1960’lı yıllarda teknolojik gelişmelerle ile birlikte ortaya çıkan MRP ile yoluna devam etmiştir. MRP II kavramı ise 1960’lı yılların sonlarında MRP’nin üretim planlarını koordine etmek olan temel becerisinin üzerine bir firmanın lojistik, üretim, finans, dağıtım ve denetleme gibi ana fonksiyonlarını tek bir veri tabanı üzerinde entegre olarak sunan bir endüstriyel yönetim sistemi olarak karşımıza çıkmıştır. Öte yandan son yıllarda ortaya çıkan küreselleşme rüzgarlarının etkisi ile değişik coğrafi bölgelerdeki iş faaliyetlerinin küresel entegrasyonu zorunlu hale gelmiş ve MRP II’den ERP ‘ye bir geçiş yaşanmıştır.

Günümüzde pek çok firma kendine uygun bir sistemin arayışı içindedir. Herhangi bir ERP sistemi uygulamayı düşünen bir firmada değişimler daha uygun paketin aranmaya başlaması ile belirgin hale gelir. Her şeyden önce düşünülen sistemi işlevsel hale getirmek tek bir kişinin değil de bir ekibin ödevi olduğu için  daha ilk günlerden hedef odaklı ekip çalışması kavramı ön plana çıkar.

Ancak ERP sistemlerinin uygulayıcı firmada neden olacağı değişimler daha çok uygulama süreci sırasında ve özellikle projenin tamamlanıp üretken kullanıma geçilmesiyle fark edilir hale gelmektedir. ERP projelerinin bir firmaya sağladığı en önemli ilerlemelerden bir tanesi standartlaşmadır. Projenin başarıya ulaşması için tüm kullanıcıların aynı dilden konuşmaları, sistemi besleyen bilgilerin aynı standartta olması gerekmektedir.



Aynı şekilde uygulanan ERP sisteminin başarılı olabilmesi için, sisteminin doğasından kaynaklanan nedenlerden dolayı pek çok bilgiye sürekli olarak ihtiyaç duyulmaktadır. Bu noktada kullanıcılara verilecek eğitimin kalitesi ön plana çıkmaktadır. Ancak sistemin sürekli olarak bilgiyle beslenmesi kesinlikle bir disiplin gerektirir ve bu ciddiyeti gösteremeyen proje ekipleri başarısızlığa mahkumdur.


www.pargesoft.com Microsoft Dynamics NAV Global Partner

17 Ekim 2009 Cumartesi

Microsoft Dynamics NAV - Teklif Giriş ve Revize İşlemleri - Eğitim

Navision'da teklif girişi aşağıda anlatıldığı şekilde yapılmaktadır. Teklif, sipariş ve fatura ekranları görüntü olarak da biririne benzediği için giriş kuralları da aynıdır. Şimdi ilk olarak Teklif kaydının girişini inceleyelim.

Ekranın sol tarafındaki bölmeden "Satış ve Pazarlama" / "Sipariş İşleme" / "Teklifler" yoluyla teklif giriş ekranımızı açıyoruz.



Karşımıza daha önceden açılmış bir teklif gelir. Eğer yeni bir teklif açmak isterseniz F3 tuşu ile yeni bir teklif açabilirsiniz. Yeni teklif açtıktan sonra aşağıdaki adımları takip ederek teklifinizi oluşturabilirsiniz.


1. F3 e basılmasından sonra yeni teklif oluşur ve No. kısmında otomatik olarak numaralandırılmış boş teklif oluşur.


2. tıklanarak teklife konu müşteri seçilir. Alt detaylar otomatik olarak getirilir. Adı, adres vs...


3. Tarihler:

Sipariş Tarihi : Buraya, satış başlığının sipariş tarihini girebilirsiniz.

Belge Tarihi : Bu alanda, satış belgesini oluşturduğunuz tarih gösterilir.

Program, bu tarihi Ödeme Şartları penceresindeki bilgilere göre müşterinin borçlu olduğu tutarı hesaplarken kullanır. Bu tarih, tanınan süreye ve Vade Farkı Şartları penceresindeki diğer bilgilere göre vade farklarını hesaplamak için de kullanılır. Bu nedenle, programın vade farklarının yanı sıra, müşterinin borçlu olduğu tutarı doğru hesaplayabilmesi için, bu alandaki tarihin müşteriye gönderilen satış faturasındaki tarihe uyduğundan emin olmanız gerekir.

Program, çalışma tarihini önerir, ancak gerekirse bu tarihi değiştirebilirsiniz.

4. Satış Temsilcisi : Bu alan, müşteriye atanan satış temsilcisini gösterir. Satış Temsilcisi/Satınalmacı tablosunda satış temsilcisi kodlarını görmek için, alanın sağındaki Ek Yardım düğmesini tıklatın.

Fatura Yeri Müşteri No alanını doldurduğunuzda, program, satışçı kodunu Müşteri tablosundan otomatik olarak alır. Müşteri kartına satışçı kodu girilmemişse, alan boştur.

5. Faturalar sekmesi altında "Projeler - Kod" ve "Onay - Kod" alanlarıda mutlaka doldurulmalıdır.

6. Girilmesinin gerekli olduğu diğer alanlarıda bilginiz doğrultusunda doldurmanız gerekmektedir.

7. Satırlarda doldurulduktan sonra "Sipariş'e Dön." e basılarak teklif siparişe dönüştürülür.


Teklif'in Sürümlerinin Kullanılması:

Oluşturduğumuz teklifin ek sürümlerinin oluşturmak için aşağıdaki adımları takip ediyoruz. Teklifin sürümlerini oluşturarak bir tekliften birden çok sayıda farklı satırlardan oluşan teklifler oluşturabiliriz. Arşivlenen teklif üzerinde değişiklik yapılamaz. Değişiklik yapmak için mevcut teklifiniz üzerinde değişiklik yapmanız gerekmektedir.

Teklif sürümleri şu şekilde oluşturulmaktadır.


Alt tarafda bulunan butonlardan İşlevler/Belgeyi Arşivle ye tıklanır. Daha sonra karşınışa gelen onay ekranında "Yes" e tıklanır.



Bu aşamadan sonra teklif üzerinde yeni sürüm için yapılması gereken değişiklikler yapılır. Eğer yeni sürümler gerekiyorsa bir önceki işlemler tekrarlanır. Bu sayede teklifin birden çok sürümü elde edilimiş olur. Bu mevcut sürümleri takip etmek için "Arşivlemen Sürüm Sayısı" na tıklanır.


Burada teklifimizin 3 ayrı sürümünü görmekteyiz. Detaylar için Satır/Kart yolu izlenerek teklif ekranı görülebilir.


"Geri Yükle..." butonuna tıklayarak istediğimiz sürümü kullanıma alabiliriz.

23 Eylül 2009 Çarşamba

Microsoft Dynamics NAV - ERP Çözümünü Nasıl Seçmeli


ERP Çözümünü Nasıl Seçmeli?
ERP çözümlerinin orta ölçekli kurumlara sağlayacağı getirileri en üst seviyede gerçekleştirmenin ilk adımı, doğru çözümü seçmektir. Bugüne dek gerçekleştirilen ERP projelerinde başarıyı yakalayan şirketlerin en önemli özelliği kendi yapılarına, teknolojik sistemlerine ve kurumsal hedeflerine en uygun çözümü seçmeleri ve hayata geçirmeleridir. Çözüm seçiminde yapılacak bir hata, sadece önemli ölçüde zaman ve maliyet kaybına neden olmakla kalmayacak, sistem kurulduktan sonra etkin kullanımında da sıkıntılar yaşanmasına neden olacaktır. Bu tür projelerde her aşamada yaşanan sıkıntılar, operasyonel verimliliğin düşmesine ve maliyetlerin artmasına, hatta operasyonun tamamen durma noktasına gelmesine zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle ERP çözümünün seçimi sırasında sistematik bir yol izlenmeli, ihtiyaçlar çerçevesinde en uygun çözüm belirlenmelidir.

İster ERP olsun ister başka bir kurumsal çözüm, belirli bir metodoloji ve sistematik içerisinde karar verilmesi büyük önem taşımaktadır. Kapsamlı bir metodoloji, kurumsal hedeflerin belirlenmesi ile başlayan ve çözümün farklı parametrelerine dek uzanan bir süreci içermektedir.

1. Aşama: Süreçlerin belirlenmesi
Günümüzde birçok kurum kendi yaptığı işin bütünün görmekte zorlanır. Özellikle orta ölçekli kurumlarda günlük işlerin yoğunluğu ve sürekli değişime ayak uydurma çabası, operasyonel işlerin artmasına ve stratejik bakış açısının daralmasına neden olmaktadır. Bu noktada kurumsal çözümü değerlendirmeden önce orta ölçekli kurumlar aynayı kendilerine tutmalı ve süreçlerini net olarak ortaya koymalıdır. Bu noktadan sonra kurumun neden bir çözüme ihtiyaç duyduğunun cevabı net olarak verilebilir. Kimi kurum iş fonksiyonlarının yetersizliği, kimi kurum büyüme ve gelişme sonrası artan iş gücü ve işlem sayısı kimi kurum da mevcut sistemlerinin performansının yetersizliği nedeniyle yeni çözümlere gereksinim duyar.

Bu aşamada dikkate alınması gereken temel sorular şunlardır:

- Yeni üründen beklentilerimiz nelerdir?

- Bugün yapamadıklarımızı yapabiliyor olmak

- Yaptığımız işi daha ucuz, daha hızlı veya daha az kişiyle yapabilmek

- Mevcut sistemlerden bilgi transferi yapmak gerekecek mi?

- Yeni çözüm mevcut ortamı nasıl etkileyecek?

2. Aşama: Hedeflerin değerlendirilmesi
Her kurum, belirli amaç ve hedeflere yönelik çalışır ve bunlara ulaşmak için stratejiler ortaya koyar. Aslında işin bütününün resmi bu amaçlarda gizlidir. Bu nedenle kurumlar, bugün ve gelecekte nerede olmak istediklerini ve ne yapmayı hedeflediklerini net biçimde ortaya koydukları taktirde geleceğe yönelik ihtiyaçlarını özetlemiş olacaktır. Daha sonra bu kurumsal hedefleri çerçevesinde ihtiyaç duyulan çözümün hangi zaman içerisinde hayata geçirileceği, bütçe durumu ve çözüm kurum içerisinde mi kurum dışında mı geliştirileceği kararı daha kolay verilebilir.

3.Aşama: Üreticilerin değerlendirilmesi
Çözümün garantisi ve başarısı üreticinin kendisidir. Bugüne dek ortaya koyulan ERP projelerinde başarısızlığın altında yatan temel etkenlerin başında üreticilerin sürekliliğinin ve desteğinin yetersizliği gelmektedir. Unutulmamalıdır ki ERP, kurumun yapısal bir parçası haline gelecektir ve dolayısı ile uzun vadeli bir strateji ile kurgulanmalıdır. Bu nedenle çözümü oluşturan üretici de uzun vadeli ve çözüme olan desteğini sürekli artıran bir yapıda olmalıdır.

Bu bilgiler ışığında çözümün seçiminde üretici firmanın stratejileri, uzun vadeli hedefleri, odaklandığı sektörler ve bu sektörlere yönelik bilgi birikimi ve coğrafi yaygınlık gibi birçok parametre ışığında değerlendirme yapmak daha doğru bir sonuç verecektir.

4. Aşama: Belirlenen Çözümlerin Değerlendirilmesi
İhtiyaçlar ortaya koyulduktan ve hedefler belirlendikten sonra alternatif çözümlerin değerlendirilmesi aşaması gelir. Bu aşamada kurumlar, pazarda bulunan çözümler içerisinde kendilerine en uygun alternatifleri belirlemeyi amaçlar. Dolayısı ile daha somut kriterler ve sorular ışığında ilerlemek gerekecektir.

Çözüm alternatiflerini belirlerken öncelikle çözümün kurumun kapasitesi ve büyümesi için yeterli olup olmadığına bakmak gerekir. İşin yapısının gerektirdiği işlem hacmini, çalışan sayısını kaldırabilen çözümler seçilmelidir. Ayrıca gerek duyulan fonksiyonların tamamı çözüm tarafından sunabilmelidir. Diğer yandan çözüm farklı uygulamalar ile entegre çalışabilmelidir.

5. Aşama: Entegratörün Değerlendirilmesi
Çözümün üreticisi güçlü ve kendisi başarılı olsa dahi o çözümü kurum içerisinde hayata geçirecek olan satıcı şirketin /entegratörün yapısı da son derece önemlidir. Zira bu entegratör, kurumun içerisinde kurumun bir departmanı gibi çalışacak ve çözümü işbirliği içerisinde ayağa kaldıracak olan yegane taraftır.

Yerel entegratörle daha önce çalışılıp çalışılmadığı, entegratörün referansları, üretici ile olan işbirliği geçmişi, bilgi seviyesi, sektörel deneyimi ve proje yönetimi ve uygulaması tecrübesi gibi parametreler kullanılarak entegratör firma değerlendirilebilir.

6. Aşama: Destek ve hizmetlerin değerlendirilmesi
ERP çözümünün uzun vadeli bir yatırım olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır. Dolayısıyla zaman içerisinde ihtiyaç duyulacak destek ve hizmetlerin de önemi son derece fazladır. Üretici firmanın ne tür destek programlarına sahip olduğu, bu desteğin ve hizmetlerin hangi kanallardan verildiği ve hangi metodoloji ile sunulduğu önemli konulardır.

7. Aşama: Geleceği Planlamak
Uzun vadeli çözümlerde sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, kurumsal stratejiler çerçevesinde yarının ihtiyaçlarını göz önüne alarak seçim yapmak son derece önemlidir. Bu nedenle çözümün, kurumun ihtiyaçlarını ne ölçüde ve ne adar zaman boyunca karşılayabileceği, kullanıcı sayısı ve işlem miktarının artması durumunda ne ölçüde genişleyebileceği, yeni fonksiyonların sisteme ilave sürecinin ne şekilde gerçekleştiği ve güncellemelerin nasıl hayata geçirileceği ve en önemlisi üretici şirketin çözümüyle ilgili geleceğe yönelik projeksiyonu ve vizyonu konularına dikkat etmek gerekmektedir.

15 Eylül 2009 Salı

Microsoft Dynamics NAV - Firmanıza Yol Açın

Neler oluyor ?

Uzun zamandır süren durağanlığın adını yazmadan geldiğimiz süreçte neler yaptığımıza yada ne yapmamız gerektiğine bir göz atalım. Adına durağanlık demek istiyorum, biliyorum ki yarın bunlar ortadan kalkacak ve hayat yoluna devam edecektir.

Önce Neler Yapıyoruz.
Yavaşlayan satış, üretim ve hizmet sektöründe yer alan işletmelerin şirketlerini analiz edecek bilgi işlem altyapısını gözden geçirmeleri gerekmektedir. Neden derseniz; Hızlı iletişim, hızla değişen pazarlar ve kısa süreli iş tasarımlarının geçerli olduğu günümüz dünyasında, piyasalarda yaşanan hızlı dönüşümler, şirketlerin yoğun bir rekabet ortamına girmesine ve çoğu kez de sürekli olarak krizle karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır.

Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren içinde bulunduğumuz yüzyıla verilen "Bilgi Çağı" tanımlaması küresel boyutta kabul edilmektedir. Bilgiyi elde etme, işleme, çoğaltma, paylaşma başka bir ifadeyle bilgiyi girdiden çıktı haline dönüştürme sürecine kadar bilgi yönetimi ve bu sürecin verimliliği başarının anahtarı olarak ön plana çıkmaktadır. Gerçekten, dünyanın herhangi bir yerinden depolanmış bilgilere erişme ve hepsinden önemlisi büyük miktarda veriyi birleştirme ve çözümleme olanağı sayesinde, başkalarının sahip olmadığı ve katma değer içeren bilgileri üretmek artık mümkün hale gelmiştir. Böylesi bir ortamda Türkiye’de neler olmakta derseniz. (http://www.kobilink.com/ dan)
- Ofis uygulamalarıyla şirketin kayıtlarını takip etmeye çalışmaktayız.
- Dos uygulamalarıyla muhasebe sistemini yönetmekteyiz,
- Eski teknolojik ürünlerle işi sonuçlandırmaya çalışmaktayız,
- Teknolojik her türlü yatırım bize gereksiz ve uzak gelmekte,
- Personel eğitimlerine gerekli önem verilmemekte ve personeli verimsiz kullanılmaktayız.

Ne Yapmalıyız
- Durağanlığın yaşandığı şu günlerde şirketin gelecekte yeniden organizasyonu için gerekli çalışmaları başlatmak gerek
- Bilgi ve teknoloji altyapısını iyileştirmenin planlarını yapmak
- İşletmenin tüm süreçlerini takip edebileceği “kurumsal kaynak planlama” yazılımının araştırmasını yapmak bizzat bu iş için birkaç firma ile görüşmek ve işletme için en uygun sistemi tespit etmek.
- Personelin kendi alanında ihtisas yapması için gerekli bilgi akışını sağlamak, eğitimler organize etmek,
- Genel piyasa gidişiyle ilgili olarak ekonomik haberleri takip edip neler oluyor demektense ne yaparsak düzeliriz onun planlarını yapmak gerek, bununla ilgili bir fıkra var dilerseniz onu paylaşalım

İstanbul’da işletme okuyan genç yönetici adayı yarı yıl tatilinde memleketine döner, babası kentin merkezinde köfteci dükkanı işletmekte ve işleri gayet yolunda gitmektedir. Babasının yanına gelen çocuk bir bakar dolap ağzına kadar malzeme dolu, yerler sürekli olarak talaşla temizlenmekte, peçeteler masalarda boy göstermektedir. Dönüp babasına “Baba bu ülkede kriz var ne bu bolluk” der, derhal masrafları kısmak gerek bu kadar malzeme tutma azalt. Babası oğlunun şehirde öğrendiği bilgilere güvenerek dediklerini yapar. Bir müddet sonra masalardaki peçeteler azalır, yerler talaşla temizlenmez olur, dolaptaki malzemelerde azalır. Haliyle işlerde yavaşlamaya başlar. Baba kıstıkça müşteri azalmakta ve işler gittikçe durağanlaşmaktadır. Dönüp oğluna “Haklıymışsın evlat ülkede gerçekten kriz varmış” der.
 
Kıssadan hisse, DÜN İYİYDİK, YARINDA İYİ OLACAĞIZ, bu böyle gitmeyecektir. Asıl olan bugünü güzelleştirmenin ve yarınlara taşımanın yollarını bulmak olacaktır. Bol kazançlı bir hafta dileriz.

"İyi liderler uzun dönemli bakış açısına sahiptir, günlük değişimlere aşırı tepkiler vermez ve işler kötü giderken bile çalışanlarına doğruyu söyleyerek onların içindeki güven duygusunu ateşler" Prof. Jeffrey Pfeffer

Şirketinizin geleceğini koordine etmek için önereceğimiz çözümlerimize http://www.pargesoft.com/ adresinden ulaşabilirsiniz. Bilgimizi ve öngörülerimizi her zaman paylaşmaya hazırız. Hizmet verdiğimiz müşterilerimiz bunun bir kanıtıdır. Tanıtım ve demo için 216 575 6070 veya info@pargesoft.com adresinden randevu alabilirsiniz. Ücretsiz analiz hizmetimizden faydalanmak için acele ediniz

14 Eylül 2009 Pazartesi

ERP Nasıl Uygulanır


ERP Çözümü Nasıl Hayata Geçirilir?
ERP çözümlerinin kurum içerisinde hayata geçirilmesi çoğu zaman uzun, sıkıntılı ve maliyetli bir süreç olarak görülür. Oysa ERP projelerinde bu sıkıntıların yaşanmasının en önemli nedeni, çözümün planlanmasından hayata geçirilmesine dek sürecin sistematik biçimde kurgulanmaması ve gerçekleştirilmemesidir. Diğer tüm kurumsal uygulamalar gibi ERP çözümler de kurumun bütüne yayılan, süreçleri ve iş yapma sistemini etkileyen bir uygulamadır. Bu nedenle stratejik bir zemin üzerine oturtulmuş ve kurumsal gerçekler ışığında yürütülen ERP projeleri çok daha hızlı, güvenli ve başarılı biçimde hayata geçirilebilir.

Üst Yönetimin kararlılığı ve inancı
ERP, kurumun iş süreçlerini barındıracak ve iş yapma biçimine etkiyecek bir yapı oluşturur. Bu nedenle ERP’nin gerekliliğine ve avantajlarının gerçekleştirilebilirliğine en üst düzey yönetimden başlayarak inanmak ve bu süreç desteklemek gerekmektedir. Birçok ERP projesi, üst yönetimin inanç eksikliği veya ilgisizliği nedeniyle stratejik bakış açısından kopmuş, zaman içerisinde başarısız sonuçlar ortaya koymuştur. Bu nedenle üst düzey yönetimin bu süreci sahiplenmesi, her noktada duyurması ve desteklemesi büyük önem kazanmaktadır.

İhtiyaçların ve hedeflerin belirlenmesi
ERP çözümünün kurumsal verimliliği artırması için en önemli gereksinim, kurumsal işleyişine uygun bir çözümün seçilmesidir. Bu nedenle kurumlar, ERP çözümlerini bir teknoloji olarak değil, insan-süreç-teknoloji bütünü olarak görmeli ve bu yönde hareket etmelidir. Bunun için öncelikle amaçlar ve geleceğe yönelik hedefler net biçimde ortaya koyulmalıdır. Ardından kurumun işleyişinin sistematiği çözümlenmeli ve süreçlerin yapısı belirlenmelidir. Bu süreçleri hedefler çerçevesinde değerlendirilmeli ve gerekli noktalarda süreçleri üzerinde değişiklikler veya çözümün değerlini maksimize edecek düzenlemeler yapılmalıdır.

Proje Yönetimi yaklaşımı
ERP çözümünün kurumsal yapıya entegre edilmesi önemli bir süreçtir. Bu nedenle implementasyon sürecinin bir proje gibi görülmesi, uygun kişilerin sürecin doğru noktalarında sorumluluk almasının sağlanması, sürecin işleyişinin zaman ve bütçe olarak sürekli izlenmesi ve üst yönetime raporlanması, başarı şansını büyük ölçüde artırmaktadır.

Çözümlerin belirlenmesi
Hedeflerini ve beklentilerini ortaya koyan kurumlar, bu parametrelere en uygun çözümleri tespit edecektir. Farklı üreticilerin farklı bakış açılarına göre yapılandırılmış bu çözümler içerisinden üreticinin ve çözümün özellikleri farklı parametreler ışığında değerlendirilerek en doğru seçim yapılmalıdır.

Çözüm hayata geçirilmesi
Bu aşama en sıkıntılı ve maliyetli aşamadır. Bu nedenle çözümü kurum içerisinde uygulayacak olan entegratörün doğru seçilmesi, kurum içerisinde bu entegratör ile işbirliği yapacak olan ekibin doğru kurulması ve implementasyon sürecindeki maliyet unsurlarının önceden tespit edilmesi büyük önem taşır.

ERP’nin Propagandası
Üst yönetimin de desteği alınarak ERP çözümünü neden gerektiği, neler getireceği ve nasıl kullanılacağı konusunda pozitif bir iletişim ortaya koyulmalıdır. Her kurumda mevcut düzenin değiştirilmesine bir direnç olacaktır. Bu dürenci en aza indirmenin yolu sistemi kullanacak olan çalışanlara sistemin gerekliliklerini ve yapısını net olarak anlatmak, onların çözümün gerekliliğine inanmalarını sağlamak ve çalışanları projenin bir parçası haline getirerek desteklerini kazanmak gerekmektedir. Bunun içine etkili iletişim ve eğitim faaliyetleri yürütmek gerekirse danışmanlık desteği almak yararlı olacaktır.

Çözümün sürekli güncel kılınması
Gerek değişen iş yapısı, gerek teknolojik yenilikler gerekse ihtiyaçların değişimi ERP çözümünün sürekli güncel ve yeni tutulmasını gerektirmektedir. Çözümün bu ihtiyaçlar çerçevesinde sürekli güncel kılınması yatırımın geri dönüşü anlamında da önemli getiriler sağlayacak, çözümden elde edilen değeri maksimize edecektir.

10 Eylül 2009 Perşembe

Microsoft Dynamics NAV- Üretim Yönetimi


Başarılı Üretim Süreçlerinin Sırrını Biliyor musunuz?

Modern iş dünyasında üretim yapan işletmeler için en öncelikli amaç; müşterilerin beklentilerine en uygun ürün ve hizmeti en kısa sürede pazara sunmak olarak özetlenebilir. Bunu gerçekleştirirken bir yandan da iş amaçlarına en uygun yapıyı oluşturmak da önem kazanıyor. Bu noktada Microsoft Dynamics NAV kurumlara önemli değerler katıyor. Sunduğu araçlar sayesinde Microsoft Dynamics NAV, üretim emirlerinden hammadde tedariğine, tedarik planlamasından kapasite planlamasına kadar birçok sürecin etkin ve hızlı biçimde gerçekleşmesini sağlıyor.

Temel Üretim : üretim süreçlerinin bütününe yönelik kapsamlı özellikler sunan Microsoft Dynamics NAV temel üretim özellikleri ile de ön plana çıkıyor. Microsoft Dynamics NAV, farklı üretim emirleri (benzetimli, planlanmış, kesin planlanmış, serbest bırakılmış, tamamlandı), paket siparişlerin yönetilmesi, FIFO LIFO ve özel maliyetlendirme sağlayan esnek maliyetlendirme sistemleri, tüketim ve üretim girişleri gibi birçok üretim işlemini gerçekleştirmeyi mümkün kılar. Ayrıca Microsoft Dynamics NAV sayesinde ürün ağaçları oluşturmak, sürüm yönetimi yapmak da son derece kolay.

Malzeme Kaynak Planlaması : Üretimin aksamaması için malzemelerin zamanında ve doğru biçimde tedarik edilmesi son derece önemlidir. Microsoft Dynamics NAV, bu süreçte gerekli olan temel tedarik planlama ve talep tahmini özellikleri ile malzeme yönetimini etkin kılar. Çok konumlu planlama, sipariş taahhütleri, akıllı MRP çizelgeleme, malzeme-kapasite-maliyet planlamasını aynı anda yapabilme, farklı üretim seçeneklerini gösteren çoklu çalışma sayfaları talep tahmin ve ana üretim çizelgesi gibi birçok özelliği sayesinde tedarik planlama süreçlerini kolay ve etkin bir hale getirir.

Kapasite Planlama : Microsoft Dynamics NAV’ın kapasite planlama araçları ve özellikleri de oldukça fazla. Atölye takvimi ve varyantlar, üretim akışları, paralel çizelgeleme, ıskarta ve durma kodlaması, makine merkezleri, sonlu yükleme gibi birçok konuda avantajlar ve kapsamlı özellikler sunan Microsoft Dynamics NAV sayesinde malzeme planlama süreçleri çok daha kolay ve etkili gerçekleştirilebilir.