30 Eylül 2009 Çarşamba

Microsoft Dynamics NAV - Perakende Sektörü Çözümü





Perakende
Rekabetin yoğun baskısı, sürekli değişen ürün portföyleri, yüzlerce farklı ürün, sürekli değişen müşteri tercihleri ve kitlesel bir pazarda ayakta durabilmek… Bu ve daha birçok özellik perakende sektörünü zorlu bir savaş alanı haline getiriyor. Bu dev sektör sadece ABD’de yılda 3.8 trilyon dolarlık bir hacim yaratıyor.Dünyanın en dinamik sektörlerinden biri olan perakende son yıllarda ülkemizde de oldukça hızlı bir ivme kazandı. Dünyanın dev perakende şirketleri birbiri ardına ülkemize yatırım yapıyor.

Perakendenin bir diğer önemli özelliği binlerce farklı şirkete iş imkanı yaratması. Dev perakendecilerin birlikte çalıştığı tedarikçileri düşünüldüğünde her bir bağımsız operasyon, binlerce alt süreçten oluşan kapsamlı bir yapı olarak görülüyor. Kısacası perakende sektörü dinamizmin ve işbirliği içerisinde çalışmanın rekabetle birleştiği nadir sektörlerden bir tanesi. Elbette ki böylesine bir sektörde her ölçekten işletme birçok konuda verimli ve düşük maliyetli bir yapı oluşturmanın çabası içerisinde.

Stokların kolaylıkla izlenmesi ve yönetilmesi
Perakende sektörünün en önemli konularının başında stokların etkin yönetilmesi geliyor. Pazar şartlarının değişkenliği göz önüne alındığında stok yönetimi aslında bir risk yönetimi yaklaşımından farksız. Ayrıca bu süreç yeterince başarılı yönetilmezse önemli bir zaman kaybına neden oluyor. Bu nedenle günümüzün modern perakende şirketler, stokların manuel olarak sayıldığı, zaman ve insan kaynağı gerektiren sistemden çok daha otomatize bir sisteme geçmenin çabası içerisinde. Böylesi bir sistem için gelen tün stok unsurlarının kaydedilmesi, iş sürecinde bu unsurların istenilen noktada takip edilmesi ve farklı stok yönetimi metotlarına göre etkin biçimde yönetilmesi gerekiyor. Diğer yandan bu bilgilerin gerekli noktalarda paylaşılması, bilgiler ışığında kapsamlı raporların oluşturulması önem kazanıyor.

Satış noktası aktivitelerinin hızlandırılması
Perakende süreçlerinde verimli ve uygun maliyetli bir yapı için satış noktası operasyonu büyük öneme sahiptir. Müşteri ile temas noktası olan bu aşamada hız, doğruluk ve özelleştirilmiş hizmet oldukça önemlidir. Müşteri temsilcileri veya kasiyerlerin özelleştirilmiş ekranlar üzerinden en son fiyatlara anında erişebilmeleri, ürünlerin mevcut olup olmadığını ve stok durumlarını kontrol edebilmeleri sürecin daha akıcı olması açısından önemli bir gereklilik. Ayrıca müşterilere ait bilgilere anında erişim, farklı ödeme biçimlerini entegre edebilme,iadelerin yönetimini gerçekleştirebilme zaman açısından da önemli kazanımlar sağlamakta .

Entegre bir yapı, etkin bilgi paylaşımı
Perakende sektöründe karmaşık ve dağınık bir yapı vardır. Genelde ülke çapına yayılmış onlarca bazen dünya ölçeğinde binlerce farklı mağazayı bir arada yönetmek, her mağazada aynı hizmet kalitesini oluşturmak oldukça zorlu bir iştir. Bunu başarmak için merkezi bir bilgi merkezi üzerinden tüm müşteri verilerine erişebilmek, coğrafi sınırların ötesinde etkin bilgi paylaşımını sağlamak gerekir.

Müşteri odaklı bir yapı
Müşteri beklentilerini önceden görebilmek perakende sektöründe kilit başarı faktörüdür. Bu beceri, sadece satışları artırmakla sonuçlanmaz. Merchandising aktivitelerinin planlanması, stokların belirlenmesi, teknolojik yatırımların konumlandırılması ve marka yönetimi gibi alanlarda da önemlidir. Müşteri odaklılık özellikle orta ölçekli şirketler için çok daha önemlidir. Daha esnek ve daha aksiyona yatkın yapıları sayesinde bu şirketler, pazardaki eğilimleri ve müşteri beklentilerini öngörme becerisi kazandıkları ve müşteri davranışlarını analiz edebildikleri zaman reaktif bir yapıdan proaktif bir yapıya geçerek önemli bir kazanım elde edebilir. Bu konuda ilginç bir örnekler vermek gerekirse ABD kökenli bir girişimcinin başına gelenlere göz atmak yeterli. 2001 yılında büyük bir krizde oldukça sıkıntılı duruma düşen bu şirket, iflasın eşiğine geldiğinde yapacak pek fazla bir şey yoktu. Şirketin sahibi hemen geçmiş satışları inceledi ve kendisi için en değerli müşterilerin bir listesini oluşturdu. Daha sonra bu müşterilerden ilişkileri iyi olanlara, kendi adlarına özel yazılmış mektuplar göndererek içinde bulunduğu durumu anlattı ve destek alım yapmalarını rica etti. O güne kadar oldukça iyi ilişkilerine dayanarak müşterilerin hepsi, önemli destek alımları yaptılar ve satışlar birkaç ay içerisinde yüzde 40 arttı. Küçük ölçekli olsa bile müşteriler ile iyi ilişkilerin ne derece önemli olduğunun göstergesi.

Tedarik zinciri yönetimi ve tedarikçi ilişkileri
Perakendenin en zorlu tarafı, değer zincirinin yönetimidir. Yüzlerce farklı tedarikçi ile çalışan, onlarca farklı konumda bu ilişkileri yönetmek zorunda kalan perakendeci şirketler, tam bir entegrasyon gerçekleştirmek zorundadır. Bu şirketler ile tedarikçileri arasında şeffaf bir yapı oluşması, birbirleri ile etkin biçimde bilgi paylaşımı gerçekleştirmeleri ve birbirlerinin iş süreçlerini desteklemeleri gereklidir. Örneğin ülkemizin büyük perakendecilerinden bir tanesi bazı dönemlerde belirli ürünleri tedarik etmekte zorlandığında tedarikçileri ile ortak bir e-iş platformu oluşturma yoluna gitti. Bu yapı sayesinde ana şirket ile tedarikçileri bilgilerini paylaşmaya başladı. tedarikçiler, şirketin satışlarını izleme ve analizler yaparak kapasitelerini bunlara göre ayarlama imkanına kavuştu. Şirket ise perakendecilerin stok durumlarını görerek gerekli hacimde alım için yeterli ürün olmadığı durumlarda başka tedarikçilerden de destek alımlar yapma ve malı zamanında tedarik etme şansına kavuştu. Böylece ana şirket ürün eksikliği yaşamazken, tedarikçiler de doğru yatım yapma ve kapasite planlamasını etkin gerçekleştirme avantajı kazandı.

Microsoft CRM: Müşteri Kraldır
Perakende sektörü kadar müşteriye dokunan bir başka sektör yoktur. Bu nedenle Microsoft CRM’in satış ve müşteri hizmetleri özellikleri, bu sektörde başarılı olmak isteyen tüm şirketler için vazgeçilmez. Bilgiye etkin biçimde erişmek, özelleştirilmiş kampanyalar yaratmak, müşteri profillerini analizlere ve raporlara dökmek Microsoft CRM’in sağlayacağı özelliklerden sade birkaçı.

Perakendenin Hızında Çözümler: Microsoft Dynamics AX ve Microsoft Dynamics NAV

Söz konusu sektör perakende olunca hız, verimlilik ve etkin yönetim en önemli ihtiyaçlar haline geliyor. Microsoft Business Solutions ERP çözümler Microsoft Dynamics AX ve Microsoft Dynamics NAV, bu sektörün hızına ayak uydurmak isteyen şirketler için yegane çözümler. Üretim planlamasından stok kontrolüne, proje yönetiminden tedarik zinciri yönetimine, insan kaynaklarından finansa dek her noktada süreçlerin yönetimini sağlayan bu çözümler, perakendede rekabetçiliğin en büyük sırrı.

29 Eylül 2009 Salı

Microsoft Dynamics NAV - Otomotiv Sektörü Çözümü




Otomotiv
Entegre bir yapı, pazar şartlarına hızlı reaksiyon, operasyonların etkin yönetilmesi, kalite ve müşteri hizmetleri… Bunlar otomotiv sektörünün başlıca başarı kriterleri. Tüm bunları tek bir yapı içerisinde sağlamak hiç de kolay bir iş olmasa gerek.

Dünyada ve ülkemizde yükselen ve yeni bir döneme giren otomotiv sektörü gerçekten de zorlu bir yapıya sahip. Üretimden dağıtıma, müşteri hizmetlerine kadar birçok alana yayılan süreçleri içeren bu sektörde başarılı olmak isteyen şirketlerin belirli kilit yetenekleri kendi içlerinde geliştirmiş ve uyguluyor olması büyük önem kazanıyor.

Entegre yapı
Otomotiv sektörü değer zincirinin en geniş olduğu sektörlerden biri. Bugün büyük bir üretim tesisi yüzlerce farklı tedarikçi ile çalışmak durumunda. Dolayısıyla otomotiv sektöründeki şirketler, tedarikçileri veya üreticiler ile entegre bir yapı içerisinde çalışmak, bazı iş süreçlerini ve bilgileri etkin biçimde paylaşmak, kısacası birbirilerinin iş ortağı olmak durumunda kalıyor. Bunun için entegre bir altyapı üzerinde iş süreçlerini birleştiren iş uygulamalarına olan ihtiyaç git gide artış gösteriyor. Bu yapının kurulması tek başına yeterli olmuyor, son derece önemli iş akışlarının üzerinde gerçekleştiği bu yapı güvenli, güvenilir ve sürekli olmak, gelecekteki ihtiyaçlara cevap verecek yeterlilikte olmak zorunda.

Yenilikçilik
Bundan bir süre önce bir otomobil modelinin pazardaki yaşam süresi en az 8-9 yıl iken bugün artık 2-3 yıla düşmüş durumda. Bunun anlamı şu: otomotiv üreticileri ve onların iş ortakları çok daha yenilikçi olmak, yeni modelleri ve özellikleri çok daha kısa sürede oluşturmak zorunda. Araştırma-geliştirme faaliyetleri, ürün çeşitlendirme gibi çabaları içeren bu yenilikçilik sürecinde mühendislik çalışmaları ön plana çıkıyor. Birbiri ile ilişkili yürütülen programın etkin biçimde yönetilmesi, sonuçların paylaşılması ve olumlu çıktıların bir an önce ürünlere yansıtılması için bu sürecin bir proje mantığı içerinden yönetilmesi büyük önem kazanıyor.

Satış ve pazarlama
Henry Ford’un “tüm otomobiller siyah olmalı” yaklaşımının üzerinden 100 yıl geçti ve bugün otomotiv endüstrisi yoğun bir rekabet ortamında iş yapıyor. Her iş alanında olduğu gibi bu sektörde de müşteriler ve müşteri talepleri, işin en can alıcı kısmını oluşturuyor. Müşteri beklentilerini ve fonksiyonel talepleri doğru tahmin etmek, bunları rakiplerden önce modellere yansıtmak rekabette ayakta kalmanın tek şartı. Üstelik bunu tüm bir değer zinciri içerisinde yapmak gerekiyor. Müşterilerin isteklerine anında cevap verebilmek, tüm alanlardan gelen müşteri iletişimini en doğru biçimde koordine etmek daha iyi bir hizmet vermenin en önemli adımları. Zira modeller çeşitlendikçe ve özellikler birbirine yaklaştıkça müşterilerin markalara olan bağımlılığı da azalıyor ve eldeki, müşteriyi tutmak zorlaşıyor.

Bu konuda somut örnekler de mevcut. Örneğin, dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden bir tanesinin pazara sunduğu, çok güzel özelliklere sahip bir kamyonetin belirli bir zaman sonra satışlarında düşme yaşandığı görülüyor. Buna anlam veremeyen üretici, müşteriler ile kapsamlı bir diyalog kurduğunda şu gerçekle karşılaşıyor: Kamyonetin kapıları, yokuş yukarı durumlarda çok zor açılıyor ve aracın yüklenmesi ve boşaltılması son derece meşakkatli oluyor. Bu bilgiyi alan üretici hemen daha hafif ve özel bir mekanizma ile desteklenmiş kapılar takarak modeli güncelliyor. Satışlar beklenenin birkaç katına çıkıyor.

Birçok kişi otomobilin satışıyla birlikte işlemin tamamlandığını düşünse de aslında otomotiv sektöründe işin zor kısmı bundan sonra başlıyor. Teknik servis ve hizmetler süreci, müşterilerin sadakatine en çok etkiyen, en önemli süreçler. Burada yaşanacak olan bir aksilik, müşterilerin bir sonraki alım kararında başka alternatiflere gitmesini veya memnuniyet seviyelerinin düşük olmasını sağlıyor. Yine dünyaca ünlü bir otomobil üreticisi, müşterilerinin bakım bilgilerini bir merkezi veri tabanında oluşturmak ve belirli dönemlerde özel kampanyalarla araçları bakım servislerine getirtmekle hem müşteri memnuniyetini önemli ölçüde yükseltmiş hem de ilave gelir kaynağı yaratarak operasyonunu daha karlı hale getirmiştir.

Üretim yönetimi
Elbette ki üretim süreçlerinin yönetimi otomotiv sektörünün en büyük önceliğidir. Üretim yönetiminde en büyük gereklilik hızlı hareket etmek ve kaliteli bir üretim gerçekleştirmektir. Bunun için ihtiyaç duyulan bilgi veya malzemeyi gerçek zamanlı olarak (yani gerektiği anda, JIT: Just in time) sağlamak en önemli konudur. Bu yapı kurulduğu takdirde karar alma süreçleri hızlanacak, üretim daha etkin hala gelecektir. Bilgi açısından bakıldığında, çalışanların gerekli olduğu zaman yetkileri dahilinde operasyonel verilere erişmeleri, veri analizleri gerçekleştirerek doğru kararlar almaları, üreticilere yarı mamül hazırlayan OEM üreticilerle bilginin ve deneyimin etkin biçimde paylaşılması önem kazanır. Elbette ki bunun yolu, tedarik zinciri yönetimini olabildiğince doğru ve kesintisiz gerçekleştirmekte geçer.

Kontrol ve izleme
Otomotiv sektöründe bir diğer önemli konu, satış sonrası hizmetlerin de desteğiyle gerekli kontrol ve izlemelerin gerçekleştirilmesidir. Üretim bandından çıkan araçların nakliye ve dağıtım süreçlerinin barkod vb. sistemlerle izlenmesi, buradan elde edilen bilgilerin merkezi bir noktada toplanması ve yönetilmesi sipariş süreci açısından son derece önemlidir. Diğer yandan, saha hizmetleri ve garanti kontrolü ve takibi için de sistematik bir yapı gerekmektedir.

Microsoft CRM: Müşteri İlişkilerinde Vites Yükseltin
Otomotiv sektörünün yoğun rekabet ortamında ihtiyaç duyacağı müşteri odaklı yaklaşım, Microsoft CRM ile hayata geçecek. Müşteri hizmetleri modülü sayesinde satış sonrası hizmetlerin kolaylıkla koordine edilmesine, müşteriler ile her kanaldan kapsamlı bir ilişki yürütülmesine imkan veren Microsoft CRM, satış modülü ile detaylı analizlerin yapılmasına, özelleştirilmiş ve sadakat yaratan kampanyalar oluşturulmasına imkan veriyor. Ayrıca kolay kullanımı, uyumluluk özellikleri ve düşük toplam sahip olma maliyeti ile Microsoft CRM, otomotiv sektöründe müşteri ilişkilerine yeni bir boyut kazandıracak.

Son hızda üretim: Microsoft Dynamics AX ve Microsoft Dynamics NAV
Microsoft Business Solutions ERP çözümleri Microsoft Dynamics AX ve Microsoft Dynamics NAV, otomotiv sektörü için ideal birer alternatif. Büyük ölçekli üreticilerin tedarik zinciri yönetiminden stok kontrolüne üretim planlamasından insan kaynakları uygulamalarına dek her noktada verimlilik ve hız sağlayan Microsoft Dynamics AX, sektörün temposunun da üzerine çıkmanıza imkan verecek. Orta ölçekli üreticilerin tüm ilişkilerini, programlarını ve üretimden finansal süreçlere kadar her aşamalarını etkin biçimde yönetmelerini sağlayan Microsoft Dynamics NAV, esnekliği verimlilikle birleştirmenize zemin hazırlayacak.

23 Eylül 2009 Çarşamba

Microsoft Dynamics NAV - ERP Çözümünü Nasıl Seçmeli


ERP Çözümünü Nasıl Seçmeli?
ERP çözümlerinin orta ölçekli kurumlara sağlayacağı getirileri en üst seviyede gerçekleştirmenin ilk adımı, doğru çözümü seçmektir. Bugüne dek gerçekleştirilen ERP projelerinde başarıyı yakalayan şirketlerin en önemli özelliği kendi yapılarına, teknolojik sistemlerine ve kurumsal hedeflerine en uygun çözümü seçmeleri ve hayata geçirmeleridir. Çözüm seçiminde yapılacak bir hata, sadece önemli ölçüde zaman ve maliyet kaybına neden olmakla kalmayacak, sistem kurulduktan sonra etkin kullanımında da sıkıntılar yaşanmasına neden olacaktır. Bu tür projelerde her aşamada yaşanan sıkıntılar, operasyonel verimliliğin düşmesine ve maliyetlerin artmasına, hatta operasyonun tamamen durma noktasına gelmesine zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle ERP çözümünün seçimi sırasında sistematik bir yol izlenmeli, ihtiyaçlar çerçevesinde en uygun çözüm belirlenmelidir.

İster ERP olsun ister başka bir kurumsal çözüm, belirli bir metodoloji ve sistematik içerisinde karar verilmesi büyük önem taşımaktadır. Kapsamlı bir metodoloji, kurumsal hedeflerin belirlenmesi ile başlayan ve çözümün farklı parametrelerine dek uzanan bir süreci içermektedir.

1. Aşama: Süreçlerin belirlenmesi
Günümüzde birçok kurum kendi yaptığı işin bütünün görmekte zorlanır. Özellikle orta ölçekli kurumlarda günlük işlerin yoğunluğu ve sürekli değişime ayak uydurma çabası, operasyonel işlerin artmasına ve stratejik bakış açısının daralmasına neden olmaktadır. Bu noktada kurumsal çözümü değerlendirmeden önce orta ölçekli kurumlar aynayı kendilerine tutmalı ve süreçlerini net olarak ortaya koymalıdır. Bu noktadan sonra kurumun neden bir çözüme ihtiyaç duyduğunun cevabı net olarak verilebilir. Kimi kurum iş fonksiyonlarının yetersizliği, kimi kurum büyüme ve gelişme sonrası artan iş gücü ve işlem sayısı kimi kurum da mevcut sistemlerinin performansının yetersizliği nedeniyle yeni çözümlere gereksinim duyar.

Bu aşamada dikkate alınması gereken temel sorular şunlardır:

- Yeni üründen beklentilerimiz nelerdir?

- Bugün yapamadıklarımızı yapabiliyor olmak

- Yaptığımız işi daha ucuz, daha hızlı veya daha az kişiyle yapabilmek

- Mevcut sistemlerden bilgi transferi yapmak gerekecek mi?

- Yeni çözüm mevcut ortamı nasıl etkileyecek?

2. Aşama: Hedeflerin değerlendirilmesi
Her kurum, belirli amaç ve hedeflere yönelik çalışır ve bunlara ulaşmak için stratejiler ortaya koyar. Aslında işin bütününün resmi bu amaçlarda gizlidir. Bu nedenle kurumlar, bugün ve gelecekte nerede olmak istediklerini ve ne yapmayı hedeflediklerini net biçimde ortaya koydukları taktirde geleceğe yönelik ihtiyaçlarını özetlemiş olacaktır. Daha sonra bu kurumsal hedefleri çerçevesinde ihtiyaç duyulan çözümün hangi zaman içerisinde hayata geçirileceği, bütçe durumu ve çözüm kurum içerisinde mi kurum dışında mı geliştirileceği kararı daha kolay verilebilir.

3.Aşama: Üreticilerin değerlendirilmesi
Çözümün garantisi ve başarısı üreticinin kendisidir. Bugüne dek ortaya koyulan ERP projelerinde başarısızlığın altında yatan temel etkenlerin başında üreticilerin sürekliliğinin ve desteğinin yetersizliği gelmektedir. Unutulmamalıdır ki ERP, kurumun yapısal bir parçası haline gelecektir ve dolayısı ile uzun vadeli bir strateji ile kurgulanmalıdır. Bu nedenle çözümü oluşturan üretici de uzun vadeli ve çözüme olan desteğini sürekli artıran bir yapıda olmalıdır.

Bu bilgiler ışığında çözümün seçiminde üretici firmanın stratejileri, uzun vadeli hedefleri, odaklandığı sektörler ve bu sektörlere yönelik bilgi birikimi ve coğrafi yaygınlık gibi birçok parametre ışığında değerlendirme yapmak daha doğru bir sonuç verecektir.

4. Aşama: Belirlenen Çözümlerin Değerlendirilmesi
İhtiyaçlar ortaya koyulduktan ve hedefler belirlendikten sonra alternatif çözümlerin değerlendirilmesi aşaması gelir. Bu aşamada kurumlar, pazarda bulunan çözümler içerisinde kendilerine en uygun alternatifleri belirlemeyi amaçlar. Dolayısı ile daha somut kriterler ve sorular ışığında ilerlemek gerekecektir.

Çözüm alternatiflerini belirlerken öncelikle çözümün kurumun kapasitesi ve büyümesi için yeterli olup olmadığına bakmak gerekir. İşin yapısının gerektirdiği işlem hacmini, çalışan sayısını kaldırabilen çözümler seçilmelidir. Ayrıca gerek duyulan fonksiyonların tamamı çözüm tarafından sunabilmelidir. Diğer yandan çözüm farklı uygulamalar ile entegre çalışabilmelidir.

5. Aşama: Entegratörün Değerlendirilmesi
Çözümün üreticisi güçlü ve kendisi başarılı olsa dahi o çözümü kurum içerisinde hayata geçirecek olan satıcı şirketin /entegratörün yapısı da son derece önemlidir. Zira bu entegratör, kurumun içerisinde kurumun bir departmanı gibi çalışacak ve çözümü işbirliği içerisinde ayağa kaldıracak olan yegane taraftır.

Yerel entegratörle daha önce çalışılıp çalışılmadığı, entegratörün referansları, üretici ile olan işbirliği geçmişi, bilgi seviyesi, sektörel deneyimi ve proje yönetimi ve uygulaması tecrübesi gibi parametreler kullanılarak entegratör firma değerlendirilebilir.

6. Aşama: Destek ve hizmetlerin değerlendirilmesi
ERP çözümünün uzun vadeli bir yatırım olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır. Dolayısıyla zaman içerisinde ihtiyaç duyulacak destek ve hizmetlerin de önemi son derece fazladır. Üretici firmanın ne tür destek programlarına sahip olduğu, bu desteğin ve hizmetlerin hangi kanallardan verildiği ve hangi metodoloji ile sunulduğu önemli konulardır.

7. Aşama: Geleceği Planlamak
Uzun vadeli çözümlerde sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, kurumsal stratejiler çerçevesinde yarının ihtiyaçlarını göz önüne alarak seçim yapmak son derece önemlidir. Bu nedenle çözümün, kurumun ihtiyaçlarını ne ölçüde ve ne adar zaman boyunca karşılayabileceği, kullanıcı sayısı ve işlem miktarının artması durumunda ne ölçüde genişleyebileceği, yeni fonksiyonların sisteme ilave sürecinin ne şekilde gerçekleştiği ve güncellemelerin nasıl hayata geçirileceği ve en önemlisi üretici şirketin çözümüyle ilgili geleceğe yönelik projeksiyonu ve vizyonu konularına dikkat etmek gerekmektedir.

15 Eylül 2009 Salı

Microsoft Dynamics NAV - Firmanıza Yol Açın

Neler oluyor ?

Uzun zamandır süren durağanlığın adını yazmadan geldiğimiz süreçte neler yaptığımıza yada ne yapmamız gerektiğine bir göz atalım. Adına durağanlık demek istiyorum, biliyorum ki yarın bunlar ortadan kalkacak ve hayat yoluna devam edecektir.

Önce Neler Yapıyoruz.
Yavaşlayan satış, üretim ve hizmet sektöründe yer alan işletmelerin şirketlerini analiz edecek bilgi işlem altyapısını gözden geçirmeleri gerekmektedir. Neden derseniz; Hızlı iletişim, hızla değişen pazarlar ve kısa süreli iş tasarımlarının geçerli olduğu günümüz dünyasında, piyasalarda yaşanan hızlı dönüşümler, şirketlerin yoğun bir rekabet ortamına girmesine ve çoğu kez de sürekli olarak krizle karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır.

Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren içinde bulunduğumuz yüzyıla verilen "Bilgi Çağı" tanımlaması küresel boyutta kabul edilmektedir. Bilgiyi elde etme, işleme, çoğaltma, paylaşma başka bir ifadeyle bilgiyi girdiden çıktı haline dönüştürme sürecine kadar bilgi yönetimi ve bu sürecin verimliliği başarının anahtarı olarak ön plana çıkmaktadır. Gerçekten, dünyanın herhangi bir yerinden depolanmış bilgilere erişme ve hepsinden önemlisi büyük miktarda veriyi birleştirme ve çözümleme olanağı sayesinde, başkalarının sahip olmadığı ve katma değer içeren bilgileri üretmek artık mümkün hale gelmiştir. Böylesi bir ortamda Türkiye’de neler olmakta derseniz. (http://www.kobilink.com/ dan)
- Ofis uygulamalarıyla şirketin kayıtlarını takip etmeye çalışmaktayız.
- Dos uygulamalarıyla muhasebe sistemini yönetmekteyiz,
- Eski teknolojik ürünlerle işi sonuçlandırmaya çalışmaktayız,
- Teknolojik her türlü yatırım bize gereksiz ve uzak gelmekte,
- Personel eğitimlerine gerekli önem verilmemekte ve personeli verimsiz kullanılmaktayız.

Ne Yapmalıyız
- Durağanlığın yaşandığı şu günlerde şirketin gelecekte yeniden organizasyonu için gerekli çalışmaları başlatmak gerek
- Bilgi ve teknoloji altyapısını iyileştirmenin planlarını yapmak
- İşletmenin tüm süreçlerini takip edebileceği “kurumsal kaynak planlama” yazılımının araştırmasını yapmak bizzat bu iş için birkaç firma ile görüşmek ve işletme için en uygun sistemi tespit etmek.
- Personelin kendi alanında ihtisas yapması için gerekli bilgi akışını sağlamak, eğitimler organize etmek,
- Genel piyasa gidişiyle ilgili olarak ekonomik haberleri takip edip neler oluyor demektense ne yaparsak düzeliriz onun planlarını yapmak gerek, bununla ilgili bir fıkra var dilerseniz onu paylaşalım

İstanbul’da işletme okuyan genç yönetici adayı yarı yıl tatilinde memleketine döner, babası kentin merkezinde köfteci dükkanı işletmekte ve işleri gayet yolunda gitmektedir. Babasının yanına gelen çocuk bir bakar dolap ağzına kadar malzeme dolu, yerler sürekli olarak talaşla temizlenmekte, peçeteler masalarda boy göstermektedir. Dönüp babasına “Baba bu ülkede kriz var ne bu bolluk” der, derhal masrafları kısmak gerek bu kadar malzeme tutma azalt. Babası oğlunun şehirde öğrendiği bilgilere güvenerek dediklerini yapar. Bir müddet sonra masalardaki peçeteler azalır, yerler talaşla temizlenmez olur, dolaptaki malzemelerde azalır. Haliyle işlerde yavaşlamaya başlar. Baba kıstıkça müşteri azalmakta ve işler gittikçe durağanlaşmaktadır. Dönüp oğluna “Haklıymışsın evlat ülkede gerçekten kriz varmış” der.
 
Kıssadan hisse, DÜN İYİYDİK, YARINDA İYİ OLACAĞIZ, bu böyle gitmeyecektir. Asıl olan bugünü güzelleştirmenin ve yarınlara taşımanın yollarını bulmak olacaktır. Bol kazançlı bir hafta dileriz.

"İyi liderler uzun dönemli bakış açısına sahiptir, günlük değişimlere aşırı tepkiler vermez ve işler kötü giderken bile çalışanlarına doğruyu söyleyerek onların içindeki güven duygusunu ateşler" Prof. Jeffrey Pfeffer

Şirketinizin geleceğini koordine etmek için önereceğimiz çözümlerimize http://www.pargesoft.com/ adresinden ulaşabilirsiniz. Bilgimizi ve öngörülerimizi her zaman paylaşmaya hazırız. Hizmet verdiğimiz müşterilerimiz bunun bir kanıtıdır. Tanıtım ve demo için 216 575 6070 veya info@pargesoft.com adresinden randevu alabilirsiniz. Ücretsiz analiz hizmetimizden faydalanmak için acele ediniz

14 Eylül 2009 Pazartesi

ERP Nasıl Uygulanır


ERP Çözümü Nasıl Hayata Geçirilir?
ERP çözümlerinin kurum içerisinde hayata geçirilmesi çoğu zaman uzun, sıkıntılı ve maliyetli bir süreç olarak görülür. Oysa ERP projelerinde bu sıkıntıların yaşanmasının en önemli nedeni, çözümün planlanmasından hayata geçirilmesine dek sürecin sistematik biçimde kurgulanmaması ve gerçekleştirilmemesidir. Diğer tüm kurumsal uygulamalar gibi ERP çözümler de kurumun bütüne yayılan, süreçleri ve iş yapma sistemini etkileyen bir uygulamadır. Bu nedenle stratejik bir zemin üzerine oturtulmuş ve kurumsal gerçekler ışığında yürütülen ERP projeleri çok daha hızlı, güvenli ve başarılı biçimde hayata geçirilebilir.

Üst Yönetimin kararlılığı ve inancı
ERP, kurumun iş süreçlerini barındıracak ve iş yapma biçimine etkiyecek bir yapı oluşturur. Bu nedenle ERP’nin gerekliliğine ve avantajlarının gerçekleştirilebilirliğine en üst düzey yönetimden başlayarak inanmak ve bu süreç desteklemek gerekmektedir. Birçok ERP projesi, üst yönetimin inanç eksikliği veya ilgisizliği nedeniyle stratejik bakış açısından kopmuş, zaman içerisinde başarısız sonuçlar ortaya koymuştur. Bu nedenle üst düzey yönetimin bu süreci sahiplenmesi, her noktada duyurması ve desteklemesi büyük önem kazanmaktadır.

İhtiyaçların ve hedeflerin belirlenmesi
ERP çözümünün kurumsal verimliliği artırması için en önemli gereksinim, kurumsal işleyişine uygun bir çözümün seçilmesidir. Bu nedenle kurumlar, ERP çözümlerini bir teknoloji olarak değil, insan-süreç-teknoloji bütünü olarak görmeli ve bu yönde hareket etmelidir. Bunun için öncelikle amaçlar ve geleceğe yönelik hedefler net biçimde ortaya koyulmalıdır. Ardından kurumun işleyişinin sistematiği çözümlenmeli ve süreçlerin yapısı belirlenmelidir. Bu süreçleri hedefler çerçevesinde değerlendirilmeli ve gerekli noktalarda süreçleri üzerinde değişiklikler veya çözümün değerlini maksimize edecek düzenlemeler yapılmalıdır.

Proje Yönetimi yaklaşımı
ERP çözümünün kurumsal yapıya entegre edilmesi önemli bir süreçtir. Bu nedenle implementasyon sürecinin bir proje gibi görülmesi, uygun kişilerin sürecin doğru noktalarında sorumluluk almasının sağlanması, sürecin işleyişinin zaman ve bütçe olarak sürekli izlenmesi ve üst yönetime raporlanması, başarı şansını büyük ölçüde artırmaktadır.

Çözümlerin belirlenmesi
Hedeflerini ve beklentilerini ortaya koyan kurumlar, bu parametrelere en uygun çözümleri tespit edecektir. Farklı üreticilerin farklı bakış açılarına göre yapılandırılmış bu çözümler içerisinden üreticinin ve çözümün özellikleri farklı parametreler ışığında değerlendirilerek en doğru seçim yapılmalıdır.

Çözüm hayata geçirilmesi
Bu aşama en sıkıntılı ve maliyetli aşamadır. Bu nedenle çözümü kurum içerisinde uygulayacak olan entegratörün doğru seçilmesi, kurum içerisinde bu entegratör ile işbirliği yapacak olan ekibin doğru kurulması ve implementasyon sürecindeki maliyet unsurlarının önceden tespit edilmesi büyük önem taşır.

ERP’nin Propagandası
Üst yönetimin de desteği alınarak ERP çözümünü neden gerektiği, neler getireceği ve nasıl kullanılacağı konusunda pozitif bir iletişim ortaya koyulmalıdır. Her kurumda mevcut düzenin değiştirilmesine bir direnç olacaktır. Bu dürenci en aza indirmenin yolu sistemi kullanacak olan çalışanlara sistemin gerekliliklerini ve yapısını net olarak anlatmak, onların çözümün gerekliliğine inanmalarını sağlamak ve çalışanları projenin bir parçası haline getirerek desteklerini kazanmak gerekmektedir. Bunun içine etkili iletişim ve eğitim faaliyetleri yürütmek gerekirse danışmanlık desteği almak yararlı olacaktır.

Çözümün sürekli güncel kılınması
Gerek değişen iş yapısı, gerek teknolojik yenilikler gerekse ihtiyaçların değişimi ERP çözümünün sürekli güncel ve yeni tutulmasını gerektirmektedir. Çözümün bu ihtiyaçlar çerçevesinde sürekli güncel kılınması yatırımın geri dönüşü anlamında da önemli getiriler sağlayacak, çözümden elde edilen değeri maksimize edecektir.

ERP Seçimi


ERP Çözümünü Nasıl Seçmeli?
ERP çözümlerinin orta ölçekli kurumlara sağlayacağı getirileri en üst seviyede gerçekleştirmenin ilk adımı, doğru çözümü seçmektir. Bugüne dek gerçekleştirilen ERP projelerinde başarıyı yakalayan şirketlerin en önemli özelliği kendi yapılarına, teknolojik sistemlerine ve kurumsal hedeflerine en uygun çözümü seçmeleri ve hayata geçirmeleridir. Çözüm seçiminde yapılacak bir hata, sadece önemli ölçüde zaman ve maliyet kaybına neden olmakla kalmayacak, sistem kurulduktan sonra etkin kullanımında da sıkıntılar yaşanmasına neden olacaktır. Bu tür projelerde her aşamada yaşanan sıkıntılar, operasyonel verimliliğin düşmesine ve maliyetlerin artmasına, hatta operasyonun tamamen durma noktasına gelmesine zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle ERP çözümünün seçimi sırasında sistematik bir yol izlenmeli, ihtiyaçlar çerçevesinde en uygun çözüm belirlenmelidir.

İster ERP olsun ister başka bir kurumsal çözüm, belirli bir metodoloji ve sistematik içerisinde karar verilmesi büyük önem taşımaktadır. Kapsamlı bir metodoloji, kurumsal hedeflerin belirlenmesi ile başlayan ve çözümün farklı parametrelerine dek uzanan bir süreci içermektedir.

1. Aşama: Süreçlerin belirlenmesi
Günümüzde birçok kurum kendi yaptığı işin bütünün görmekte zorlanır. Özellikle orta ölçekli kurumlarda günlük işlerin yoğunluğu ve sürekli değişime ayak uydurma çabası, operasyonel işlerin artmasına ve stratejik bakış açısının daralmasına neden olmaktadır. Bu noktada kurumsal çözümü değerlendirmeden önce orta ölçekli kurumlar aynayı kendilerine tutmalı ve süreçlerini net olarak ortaya koymalıdır. Bu noktadan sonra kurumun neden bir çözüme ihtiyaç duyduğunun cevabı net olarak verilebilir. Kimi kurum iş fonksiyonlarının yetersizliği, kimi kurum büyüme ve gelişme sonrası artan iş gücü ve işlem sayısı kimi kurum da mevcut sistemlerinin performansının yetersizliği nedeniyle yeni çözümlere gereksinim duyar.

Bu aşamada dikkate alınması gereken temel sorular şunlardır:
- Yeni üründen beklentilerimiz nelerdir?
- Bugün yapamadıklarımızı yapabiliyor olmak
- Yaptığımız işi daha ucuz, daha hızlı veya daha az kişiyle yapabilmek
- Mevcut sistemlerden bilgi transferi yapmak gerekecek mi?
- Yeni çözüm mevcut ortamı nasıl etkileyecek?

2. Aşama: Hedeflerin değerlendirilmesi
Her kurum, belirli amaç ve hedeflere yönelik çalışır ve bunlara ulaşmak için stratejiler ortaya koyar. Aslında işin bütününün resmi bu amaçlarda gizlidir. Bu nedenle kurumlar, bugün ve gelecekte nerede olmak istediklerini ve ne yapmayı hedeflediklerini net biçimde ortaya koydukları taktirde geleceğe yönelik ihtiyaçlarını özetlemiş olacaktır. Daha sonra bu kurumsal hedefleri çerçevesinde ihtiyaç duyulan çözümün hangi zaman içerisinde hayata geçirileceği, bütçe durumu ve çözüm kurum içerisinde mi kurum dışında mı geliştirileceği kararı daha kolay verilebilir.

3. Aşama: Üreticilerin değerlendirilmesi
Çözümün garantisi ve başarısı üreticinin kendisidir. Bugüne dek ortaya koyulan ERP projelerinde başarısızlığın altında yatan temel etkenlerin başında üreticilerin sürekliliğinin ve desteğinin yetersizliği gelmektedir. Unutulmamalıdır ki ERP, kurumun yapısal bir parçası haline gelecektir ve dolayısı ile uzun vadeli bir strateji ile kurgulanmalıdır. Bu nedenle çözümü oluşturan üretici de uzun vadeli ve çözüme olan desteğini sürekli artıran bir yapıda olmalıdır.

Bu bilgiler ışığında çözümün seçiminde üretici firmanın stratejileri, uzun vadeli hedefleri, odaklandığı sektörler ve bu sektörlere yönelik bilgi birikimi ve coğrafi yaygınlık gibi birçok parametre ışığında değerlendirme yapmak daha doğru bir sonuç verecektir.

4. Aşama: Belirlenen Çözümlerin Değerlendirilmesi
İhtiyaçlar ortaya koyulduktan ve hedefler belirlendikten sonra alternatif çözümlerin değerlendirilmesi aşaması gelir. Bu aşamada kurumlar, pazarda bulunan çözümler içerisinde kendilerine en uygun alternatifleri belirlemeyi amaçlar. Dolayısı ile daha somut kriterler ve sorular ışığında ilerlemek gerekecektir.

Çözüm alternatiflerini belirlerken öncelikle çözümün kurumun kapasitesi ve büyümesi için yeterli olup olmadığına bakmak gerekir. İşin yapısının gerektirdiği işlem hacmini, çalışan sayısını kaldırabilen çözümler seçilmelidir. Ayrıca gerek duyulan fonksiyonların tamamı çözüm tarafından sunabilmelidir. Diğer yandan çözüm farklı uygulamalar ile entegre çalışabilmelidir.

5. Aşama: Entegratörün Değerlendirilmesi
Çözümün üreticisi güçlü ve kendisi başarılı olsa dahi o çözümü kurum içerisinde hayata geçirecek olan satıcı şirketin /entegratörün yapısı da son derece önemlidir. Zira bu entegratör, kurumun içerisinde kurumun bir departmanı gibi çalışacak ve çözümü işbirliği içerisinde ayağa kaldıracak olan yegane taraftır.

Yerel entegratörle daha önce çalışılıp çalışılmadığı, entegratörün referansları, üretici ile olan işbirliği geçmişi, bilgi seviyesi, sektörel deneyimi ve proje yönetimi ve uygulaması tecrübesi gibi parametreler kullanılarak entegratör firma değerlendirilebilir.

6. Aşama: Destek ve hizmetlerin değerlendirilmesi
ERP çözümünün uzun vadeli bir yatırım olduğu gerçeği asla unutulmamalıdır. Dolayısıyla zaman içerisinde ihtiyaç duyulacak destek ve hizmetlerin de önemi son derece fazladır. Üretici firmanın ne tür destek programlarına sahip olduğu, bu desteğin ve hizmetlerin hangi kanallardan verildiği ve hangi metodoloji ile sunulduğu önemli konulardır.

7. Aşama: Geleceği Planlamak
Uzun vadeli çözümlerde sadece bugünün ihtiyaçlarını değil, kurumsal stratejiler çerçevesinde yarının ihtiyaçlarını göz önüne alarak seçim yapmak son derece önemlidir. Bu nedenle çözümün, kurumun ihtiyaçlarını ne ölçüde ve ne adar zaman boyunca karşılayabileceği, kullanıcı sayısı ve işlem miktarının artması durumunda ne ölçüde genişleyebileceği, yeni fonksiyonların sisteme ilave sürecinin ne şekilde gerçekleştiği ve güncellemelerin nasıl hayata geçirileceği ve en önemlisi üretici şirketin çözümüyle ilgili geleceğe yönelik projeksiyonu ve vizyonu konularına dikkat etmek gerekmektedir.

10 Eylül 2009 Perşembe

Microsoft Dynamics NAV- Üretim Yönetimi


Başarılı Üretim Süreçlerinin Sırrını Biliyor musunuz?

Modern iş dünyasında üretim yapan işletmeler için en öncelikli amaç; müşterilerin beklentilerine en uygun ürün ve hizmeti en kısa sürede pazara sunmak olarak özetlenebilir. Bunu gerçekleştirirken bir yandan da iş amaçlarına en uygun yapıyı oluşturmak da önem kazanıyor. Bu noktada Microsoft Dynamics NAV kurumlara önemli değerler katıyor. Sunduğu araçlar sayesinde Microsoft Dynamics NAV, üretim emirlerinden hammadde tedariğine, tedarik planlamasından kapasite planlamasına kadar birçok sürecin etkin ve hızlı biçimde gerçekleşmesini sağlıyor.

Temel Üretim : üretim süreçlerinin bütününe yönelik kapsamlı özellikler sunan Microsoft Dynamics NAV temel üretim özellikleri ile de ön plana çıkıyor. Microsoft Dynamics NAV, farklı üretim emirleri (benzetimli, planlanmış, kesin planlanmış, serbest bırakılmış, tamamlandı), paket siparişlerin yönetilmesi, FIFO LIFO ve özel maliyetlendirme sağlayan esnek maliyetlendirme sistemleri, tüketim ve üretim girişleri gibi birçok üretim işlemini gerçekleştirmeyi mümkün kılar. Ayrıca Microsoft Dynamics NAV sayesinde ürün ağaçları oluşturmak, sürüm yönetimi yapmak da son derece kolay.

Malzeme Kaynak Planlaması : Üretimin aksamaması için malzemelerin zamanında ve doğru biçimde tedarik edilmesi son derece önemlidir. Microsoft Dynamics NAV, bu süreçte gerekli olan temel tedarik planlama ve talep tahmini özellikleri ile malzeme yönetimini etkin kılar. Çok konumlu planlama, sipariş taahhütleri, akıllı MRP çizelgeleme, malzeme-kapasite-maliyet planlamasını aynı anda yapabilme, farklı üretim seçeneklerini gösteren çoklu çalışma sayfaları talep tahmin ve ana üretim çizelgesi gibi birçok özelliği sayesinde tedarik planlama süreçlerini kolay ve etkin bir hale getirir.

Kapasite Planlama : Microsoft Dynamics NAV’ın kapasite planlama araçları ve özellikleri de oldukça fazla. Atölye takvimi ve varyantlar, üretim akışları, paralel çizelgeleme, ıskarta ve durma kodlaması, makine merkezleri, sonlu yükleme gibi birçok konuda avantajlar ve kapsamlı özellikler sunan Microsoft Dynamics NAV sayesinde malzeme planlama süreçleri çok daha kolay ve etkili gerçekleştirilebilir.

Microsoft Dynamics NAV, Tedarik Zincir Yönetimi



Tedarik Zinciriniz Ne Kadar Verimli?
Kurumların tek başına iş yaptığı günler geride kaldı. Artık her kurum kendi iş ortakları ile birlikte bir bütün oluşturmak zorunda. Tedarik zinciri de bu yapının en önemli halkası. Tedarik zincirinde yer alan iş ortakları ve müşterilerle olan etkileşimin en üst seviyeye çıkarılması büyük önem kazanıyor. Bu etkileşimin sağlanması ile birlikte değişen müşteri beklentilerine yönelik ürünler çok daha hızlı ve kolay biçimde hayata geçirilebiliyor. Ayrıca kurumlar, stok yönetimi, depolama sistemlerinin yönetimi gibi birçok süreçte önemli kazanımlar elde edebiliyor. Farklı ilişkilere yönelik farklı ortamlar üzerinden gerçekleştirilen bu işlemlerde kişiselleştirilmiş portal yapılarından merkezi veritabanlarına dek birçok özellik kullanılabiliyor.


Otomatik Veri Toplama : Stok kontrolünde en önemli aşama, bu süreçteki verilerin doğru biçimde toplanması ve işlenmesidir. Microsoft Dynamics NAV sayesinde stok süreçlerinin her noktasında, gerçek zamanlı veriler toplamak bu verilere gerçek zamanlı olarak erişmek mümkün olur. Bunun sonucunda da stok süreçleri çok daha verimli, akıcı ve az maliyetli bir yapıya kavuşur. Örneğin Radyo Frekansı teknolojileri kullanılarak stoklar sayılır sayılmaz sisteme otomatik olarak işlenebilir. Bu süreçler otomatize edildikçe insan hatası olasılığı düşer, stok dönüşlerinin yoğun olduğu zamanlarda daha hızlı işlem yapma şansı kazanılır ve bilgiler anlık geldiği için stoklama alanı daha etkin planlanarak hacim kazanılır. Elbette ki tüm bunların sonucunda stok maliyetleri ve zamandan büyük tasarruf elde edilir.

Dağıtım : Dağıtım süreçleri tedarik zincirinin en önemli süreçlerinden biri olduğu kadar birçok maliyet noktası oluşturmasıyla da ön plana çıkar. Dağıtım süreçlerinin otomasyonu ve optimizasyonunu mümkün kılan Microsoft Dynamics NAV, zamanında ve doğru servis imkânı verir. Bunun sonucunda sadece zaman ve maliyet tasarrufu sağlanmıyor, ayrıca hizmet kalitesi artırılarak müşteri tatmini sağlanır. Örneğin bir sipariş geldiğinde anında onaylamak ve fırsatı değerlendirmek için stok bilgilerini anlık olarak görmek,stok bilgilerini talep analizleriyle destekleyerek fazla stoğu azaltmak, iş ortaklarınız ile daha iyi bir işbirliği ortamı oluşturarak taleplere daha hızlı yanıt verebilmek için Microsoft Dynamics NAV ideal bir ortam sunar.

Stok yönetimi : Microsoft Dynamics NAV stok yönetimi süreçlerinde önemli kolaylıklar sağlar. Microsoft Dynamics NAV kullanan şirketler, birden çok konumdaki farklı stokları tek bir noktadan yönetebilme, depolar arasındaki stok hareketlerini kontrol edebilme, stoksuz çalışan müşterilere anlık teklifler iletebilme, stokta kalmayan maddeler için alternatif teklifler üretebilme ve iade süreçlerini en etkin biçimde yürütme gibi birçok avantaja sahip olur. Şöyle bir durum düşünün: gelen bir siparişte istenen ürün stok kayıtlarında görünüyor fakat bir teknisyen, malı stoktan çekip kayıt yapmayı unuttuğu için aslında bu ürün elinizde yok ve siz siparişe onay verdiniz. Zor bir durum değil mi? Microsoft Dynamics NAV’ın saha hizmetleri araçları sayesinde her bir teknisyene ait bireysel stok siteleri oluşturmak mümkün. Bu çoklu ortamın kontrolü ile stoklardaki tüm değişimleri anında sisteme girebilir ve hatalardan korunabilirsiniz.

Ambar Yönetimi : Microsoft Dynamics NAV, depolama süreçlerinin en etkin biçimde gerçekleşmesi için gelişmiş ambar yönetim özellikleri sunar. Siparişe göre depolama, çoklu sipariş depolama, sevkıyat planlama, geçici stoklama, RFID üzerinden verileri işleme gibi konuda özellikler sağlayan Microsoft Dynamics NAV, ambar yönetimini etkin kılar. Örneğin birçok ürünü aynı anda sevk etmeniz gereken bir operasyonda ürünlerin yerlerini tek tek aramak yerine Microsoft Dynamics NAV’ın ambar yönetim aracını kullandığınızda ürünün doğru konumuna anında yönlendirilirsiniz. Böylelikle doğru alana ve rafa yönlendirilen çalışanlar çok daha etkin ve fazla işlem yapma şansına sahip olur.

İade Yönetimi : Bir ürün iade ediliyorsa müşterilerin bu üründen bir tatminsizliği söz konusudur. Hangi müşterinin ürünün neden iade ettiğinin anlaşılması sorunun giderilmesi için son derece önemlidir. Ayrıca iade sürecinin uzun ve zahmetli olması müşterinin memnuniyetsizliğini artırmaktan başka bir işe yaramaz. Microsoft Dynamics NAV, müşterilerden gelen sorulara ve ürünler hakkındaki sorgulamalara en doğru biçimde yaklaşmayı mümkün kılan araçları sayesinde müşteriler ile etkili bir diyalog kurulmasına ve bunun sonucunda müşteri tatmininin artırılmasına imkân sağlar. Örneğin Microsoft Dynamics NAV’ın entegre yapısı sayesinde, bir ürünü iade eden müşteriye aynı üründen stokta olup olmadığını, eğer yok ise ne zaman stoklara gireceğini söylemek, ya da benzer özelliklere sahip ve stokta bulunan bir ürünü önermek müşteride son derece olumlu bir etki bırakacaktır.

Microsoft Dynamics NAV - Proje Yönetimi


Projeler Nasıl Zamanında ve Planlanan Bütçede Bitirilir?
Proje yönetiminde başarının sırrı, iş amaçlarına öre en uygun proje yapısının oluşturulmasında gizli. Microsoft Dynamics NAV, proje yönetiminin kurumsal amaçlar çerçevesinde oluşturulması ve gerçekleştirilmesini sağlayacak araçlar sunar. Bu araçlar sayesinde eldeki kaynaklar en uygun ve verimli şekilde kullanılırken maliyet ve zaman tasarrufu sağlanır.

Projeler : Microsoft Dynamics NAV’ın en önemli özelliklerinden biri olan Projeler sayesinde bir proje veya iş için tüm maliyetleri görmek ve yönetmek mümkün olur. Otomatik fatura aracı sayesinde fatura süreçleri etkin ve hatasız kılınırken, entegre yapı sayesinde maliyet bilgilerinin diğer uygulamalarla ve ilgililerle paylaşılması garanti altına alınır.

Kaynaklar : Kurumsal kaynakların proje bazında en etkin biçimde kullanılması Microsoft Dynamics NAV sayesinde mümkün oluyor. Bu özellik sayesinde kurumlar, ellerindeki insan kaynağı ve teçhizat gibi birçok kaynağı en etkin biçimde kullanma ve verimliliği artırma imkânına kavuşur. Projelerin gelişime göre ihtiyaç duyulacak kaynakların önceden tahmini, faturalama ve maliyet analizi sistemlerine entegre çalışma gibi birçok avantajı sağlayan bu özelliği ile Microsoft Dynamics NAV, kurumların kıt kaynakları optimumda kullanabilmelerine zemin hazırlar.

Microsoft Dynamics NAV - İş Analizi



Raporlarınıza ve Analizlerinize Güvenebiliyor musunuz?

İş dünyası, bilgi çağında yaşıyor ve iş yapıyor. Bu nedenle bilgiye etkin biçimde erişmek ve bilgiyi karar süreçlerinde en doğru biçimde kullanmak başarının kilit noktaları. Microsoft Dynamics NAV, kurumlara kısa sürede etkin kararlar almalarına yönelik bilgi sağlayan etkin araçlar sunuyor. Bu araçlar sayesinde kurumsal yapının genel görünümünde detaylarına dek kapsamlı bir bilgilendirme ortamı oluşturabiliyor. Raporlar ve analizler farklı ihtiyaçlara yönelik farklı kriterler göz önüne alınarak gerçekleştirilebiliyor.

Analizler : Microsoft Dynamics NAV, gerekli tüm bilgilerin “küp” adı verilen hücrelere depolanmasını sağlar. Daha sonra bu bilgiler, kullanımı son derece kolay, güçlü analiz araçları ile işlenerek gerek duyulan analizler yapılabilir. Böylece, birçok veriyi ortak kullanarak çok boyutlu analizler yapmak mümkün olur. Bu analizlerin sonuçları Outlook benzeri bir ara yüz üzerinden kolaylıkla izlenebilir. Analiz özellikleri sayesinde kendi işiyle meşgul olan BT bölümünün sizin için rapor hazırlamasını günlerce beklemek yerine kendi raporlarınızı anında hazırlayabilirsiniz. Böylelikle işin bütününe tek bir bakış açısıyla bakma şansına kavuşan çalışanlarınız, çok daha hızlı karar alma yeteneğine kavuşur ve rekabet etme gücünüz artar.

Boyutlar : Kurumsal yapının farklı noktalarında farklı işleyişler söz konusu. Microsoft Dynamics NAV, farklı noktalarda gerçekleştirilen analizlerin bir arada değerlendirilmesine imkân sağlayarak kurumsal yapıya çok boyutlu bir bakış getirir. Günlük işlemler sırasında kaydedilen bilgilere çeşitli karakteristik özellikler katmayı sağlayan Microsoft Dynamics NAV, daha sonra belirli sorgular ışığında bu bilgilere ulaşmayı ve farklı sorulara cevap bulmayı mümkün kılar. Bu özellik sayesinde kurumlar işleyişlerinin farklı boyutları hakkında bilgi sahibi olabilir. Örneğin bu özelliği kullanarak farklı departmanlara zaman ve bütçe odaklı sorumluklular verip daha sonra bu departmanların performasını diğer departmanlar işle kıyaslayabilirsiniz.

Extensible Business Reporting Language (XBRL) : Finansal verinin etkin paylaşımında standartların gücünden yararlanmak son derece önemli. Microsoft Dynamics NAV, XBRL eBusiness ve XBRLFinancials olarak adlandırılan standartlar çerçevesinde veri paylaşımına imkan verir. Bunun sonucunda sistemde oluşturulan raporlar, bu standartları destekleyen tüm uygulamalara uyumlu biçimde kullanılabilir.

Finansal Yönetim : Finansal süreçlerin doğru biçimde analizi, birçok fırsatın önceden görülmesini ve değerlendirmesini mümkün kılar. Microsoft Dynamics NAV sayesinde kurumlar, finansal bilgilere erişim, bu bilgiler ışığında eğilimlerin görülmesi ve grafiksel biçimde sunulması ve işin geneli ile ilgili olarak veriler elde edilmesi gibi birçok beceri kazanır. Örneğin, önemli bir denetim sonucunda defterlerinizde hatalar olduğu, borçlarınız ile alacaklarınızın birbirini tutmadığı görüldüğünde sıkıntıya düşebilirsiniz. Microsoft Dynamics NAV’ın güvenli yılsonu kapatma, çift kayıt sistemine uygun muhasebe yapısı ve denetim gibi özelliklerini kullanarak Bu tür hatalardan korunmanız mümkün.

Microsoft Dynamics NAV - İnsan Kaynakları Yönetimi


İnsan Kaynağınızın Özelliklerini Biliyor musunuz?
Büyüyen ve büyümeyi hedefleyen şirketlerin ellerindeki en değerli varlıkların başında insan kaynağı geliyor. Kurumun mevcut ve gelecekteki stratejileri çerçevesinde bu insan kaynağını en doğru biçimde kullanmak ve geliştirmek, uzun vadeli başarıda büyük öneme sahip. Microsoft Dynamics NAV, insan kaynağının kurumsal beklentiler çerçevesinde yönetilmesini mümkün kılıyor. Çalışanlar hakkında kapsamlı kayıtların tutulmasında raporlama ve analize dek birçok araç sunan Microsoft Dynamics NAV, devamlılığın izlenmesinden doğrum günlerine dek birçok bilgiye anında erişimi mümkün kılıyor .

İnsan Kaynakları : Microsoft Dynamics NAV, insan kaynakları hakkında kapsamlı bilgiye etkin biçimde ulaşmayı sağlayarak bu kaynağın en doğru şekilde yönetilmesine imkân verir. Elde edilen bilgiler ışığında insan kaynağının projeler ve işler bazında düzenlenmesi ve organize edilmesi, doğru ekiplerin oluşturulması süreçleri son derece pratik bir hal alır. Örneğin çalışanlarınızın devamlılık durumlarını sektör ortalamaları ile karşılaştırabilir, çalışan dosyalarına yorumlar ekleyebilir, gizli bilgileri ve notları, dosyalarda iliştirilmiş ama bağımsız izlenebilen bir yapıya getirebilirsiniz.

Kullanıcı Portalı : Çalışanların verimliliğini en üst seviyeye çıkarmanın yolu ihtiyaç duydukları bilgiye kolaylıkla ve hızla erişmelerini sağlamaktan geçer. Microsoft Dynamics NAV sayesinde kurum çalışanları, ihtiyaç duydukları bilgileri kendi ara yüzleri üzerinden erişme şansına kavuşur.

Microsoft Dynamics NAV - E-Ticaret


E-ticaret’e Hazır mısınız?
Güçlü bir etkileşim ve bilgi paylaşımı başarılı şirketler için olmazsa olmaz bir özellik. Bu özelliğin hayata geçirilmesinin yolu da portal yapılarından geçer. Doğru ve etkin biçimde tasarlanmış bir portal, yönetim maliyetlerini önemli ölçüde azaltırken müşteriler, çalışanlar, iş ortakları ve diğer tüm ilgililer ile kişiselleştirilmiş ara yüzler üzerinden etkileşim kurulmasını mümkün kılar. Microsoft Dynamics NAV, sunduğu özellikler ile bu yapıyı mümkün kılarken süreçlerin mümkün olan her noktada otomasyonuna imkân sağlar.

Commerce gateway : Microsoft Dynamics NAV, farklı verilerin en doğru biçimde bir araya getirilmesi ve anlaşmaların en doğru biçimde oluşturulması için gerekli olan sistemi sunar. Bu sistem, maliyetleri en aşağıya çekerken süreçlerin otomasyonunu ağlayarak akıcılığı artırır. Microsoft Dynamics NAV’ın bu modülü sayesinde sistem, tarafların dokümanlarını paylaştığı etkin bir B2B platformu haline gelir.

Ticaret portalı : İletişim çağının en yaygın platformu olan Internet kurumların işlerine de büyük kolaylık ve verimlilik katar. Microsoft Dynamics NAV, kurumların çalışanları ve müşterileri ile olan ilişkilerini Internet temelli bir yapıya oturtarak etkileşimin en üst seviyede gerçekleşmesine imkân sağlar. Tedarik zincirinde yer alan tüm ilgililer şirket ile kendi ihtiyaçları çerçevesinde özelleştirilmiş web sistemleri ile etkileşim kurarken kendi iş yapılarına uygun bir etkileşim sağlanır. Web tabanlı ticaret yapısı, self servis hizmetleri ve diğer özellikleri sayesinde Microsoft Dynamics NAV tam bir işbirliği ortamı sağlar. Böylelikle iş ortaklarınızla gerçek zamanlı bir ilişki yürüterek onların ihtiyaçlarına anında yanıt verebilirsiniz.

Çalışan Portalı : Çalışanların verimliliğini en üst seviyeye çıkarmanın yolu ihtiyaç duydukları bilgiye kolaylıkla ve hızla erişmelerini sağlamaktan geçer. Microsoft Dynamics NAV sayesinde kurum çalışanları, ihtiyaç duydukları bilgileri kendi ara yüzleri üzerinden erişme şansına kavuşur.

Microsoft Dynamics NAV - Müşteri Servis Yönetimi


Müşterileriniz servislerinizden ne kadar memnun?
Müşteriler ile etkili ve sürekli bir ilişki kurmanın önem kazandığı gerçeğinden yola çıkan Microsoft Dynamics NAV, kapsamlı CRM özellikleri sunar. Microsoft Dynamics NAV’ın CRM özellikleri iki temel alanda konumlanıyor. Satış boyutunda bakıldığında müşterilerle etkin bir iletişim sağlamak, müşterilerin beklentilerine ve taleplerine en uygun teklifleri oluşturarak onlara sunmak Microsoft Dynamics NAV’ı CRM özelliği ile mümkün olur. Diğer yandan müşterilerine farklı kanaldan hizmet veren kurumların sundukları hizmetin kalitesini en süt seviyeye çıkarması, müşterilerinin beklentileri çerçevesinde hizmetleri konumlandırması da Microsoft Dynamics NAV’ın sağladığı avantajlar arasında yer alır.

Hizmet Yönetimi : Microsoft Dynamics NAV, müşteriye sunulan hizmetin kalitesini artırırken verimliliği en üst seviyeye çıkarmak, maliyetleri en iyi biçimde kontrol etmek, kaynakları optimumda kullanmak gibi amaçların da gerçekleştirilmesine zemin hazırlar. Bunun sonucunda kurumlar hizmet kalitesini yükseltirken rekabet avantajı elde eder. Örneğin çok önemli bir müşteri ciddi bir sorunla karşılaştı ve bunun çözümü için müşteri yetkiliye yönlendirildi fakat yetkili yerinde olmadığı veya uygun durumda olmadığı için müşteri defalarca denemesine rağmen yetkiliye ulaşamadı. Microsoft Dynamics NAV’ın saha hizmetleri özelliği sayesinde yetkililerin uygun olup olmadığını görmek, en uygun ve doğru yetkiliyi anında müşteriye yönlendirerek müşteri tatminini sağlamak mümkün.

İyi Hizmet Karlılık Getirir
Hizmet söz konusu olduğunda müşterilerilerin yüksek beklentisi vardır. Varolan birçok başarılı hizmet organizasyonlarına bakarsak biliyorsunuz ki müşterilerinizi hayal kırıklığına uğratmayı göze alamazsınız. Ancak iyi hizmet sunmak masraflı olabilir.

Müşteri gereksinimlerinizi karşılamak için verdiğiniz hizmetleri genişletmek karlı olsaydı ne olurdu?
Microsoft Dynamics NAV’daki Servis Yönetimi uygulama alanı, hizmet operasyonlarınızın üretkenliğini arttırmanıza ve aşağıdakileri yapabileceğiniz için rekabetçi yönünüzü güçlendirmenize yardım eder:

- Maliyetler üzerinde daha sıkı denetim sağlama
- Maksimum verimlilik için kaynaklarınızı düzenleme
- Daha iyi hizmet düzeyleri sağlayarak var olan müşterilerinizden kar elde etme

Neyi Ne Zaman Yapacağınızı Bilin
Verimli olmak istiyorsanız, ilerisini planlamalısınız. Servis Yönetimi ile hangi siparişlerin ne zaman karşılanmasını gerektiğini bildiğinizden doğru satınalma kararları alırsınız.

Şunları yapabilirsiniz:
Gereksinim duyduğunuzda istediğiniz yedek parçaların ve maddelerin kullanılabilir olup olmadığını görmek.
Tüm açık hizmet siparişleri için neyin ne zaman sipariş edileceğini görmek amacıyla taleplerinizi toplamak.
Uzun ve masraflı işlemler otomatikleştirildiği için çalışanlarınız siparişleri daha verimli karşılar. Çalışanlarınız zamandan tasarruf ettiği için paradan tasarruf edersiniz.

Müşteri sözleşmelerine, garantilere ve hizmet bilgilerine anında erişim kazanırsınız. Daha da fazlası, önemli bilgileri izlemek için daha az zaman harcar ve bölgeleri, uzmanlıkları ve hizmet maddelerini özel hizmet siparişlerini karşılamak için tahsis edebilirsiniz

Microsoft Dynamics NAV - Müşteri İlişkileri Yönetimi


Müşterilerinizi Ne Kadar Tanıyorsunuz?
Müşteriler ile etkili ve sürekli bir ilişki kurmanın önem kazandığı gerçeğinden yola çıkan Microsoft Dynamics NAV, kapsamlı CRM özellikleri sunar. Microsoft Dynamics NAV’ın CRM özellikleri iki temel alanda konumlanıyor. Satış boyutunda bakıldığında müşterilerle etkin bir iletişim sağlamak, müşterilerin beklentilerine ve taleplerine en uygun teklifleri oluşturarak onlara sunmak Microsoft Dynamics NAV’ı CRM özelliği ile mümkün olur. Diğer yandan müşterilerine farklı kanaldan hizmet veren kurumların sundukları hizmetin kalitesini en süt seviyeye çıkarması, müşterilerinin beklentileri çerçevesinde hizmetleri konumlandırması da Microsoft Dynamics NAV’ın sağladığı avantajlar arasında yer alır.

Tercih Edilen Müşteri Segmentlerine Odaklanın
İyi satış ve pazarlama işlemleri doğru kararları doğru zamanda almakla ilgilidir. Daha iyi iş kararları almak için, tüm pazarlama ve satış işlemlerinizi denetlemeniz ve bunlara odaklanmanız gerekir.
İş İlişkileri Yönetimi, size eksiksiz ve doğru bilgiler verir, böylece tercih edilen müşteri segmentlerinde etkileşimlere odaklanabilirsiniz.

Müşterilerinizin Bağlılığını Devam Ettirin
Var olan bir müşteriyi elde tutmak yeni bir müşteri bulmaktan çok daha ucuzdur. Müşterilerinizi %100 mutlu etmeye devam edemezseniz, işlerini başka bir yere götürme riskiyle karşılaşırsınız. Müşterileriniz pozitif, tutarlı deneyim bekler.

İlişkilerinizi Kişileştirin
İş İlişkileri Yönetimi, ilgili kişi veritabanınızdaki belirli segmentleri tanımlamanıza olanak sağlar. Müşterilerinize yaklaşımınızı, seçtiğiniz dilde kişiselleştirebilirsiniz ve bire bir pazarlamaya yoğunlaşabilirsiniz. Örneğin, geçmiş satın alma davranışlarına dayanarak bir satış kampanyası için belirli bir ilgili kişi grubu seçebilirsiniz.

Akıllı Etiketler : Microsoft Dynamics NAV’la tutulan verilerin akıllı etiketler sayesinde Microsoft Office (Word, Excel, Outlook) uygulamaları ile de kullanılması sağlanır. Bunun sonucunda farklı uygulamalar arasında bilgi paylaşımı sağlanırken bilgiye erişim süresi de oldukça kısalır.

Microsoft Dynamics NAV - Finans Yönetimi

Finansal Kaynakları Ne Derece Etkin Yönetebiliyorsunuz?



Kurumların iş yapısının genel özelliklerini bilmeleri önlerini daha rahat görmelerini sağlıyor. Özellikle finansal süreçlerde öngörüde bulunmak büyük önem kazanıyor. Microsoft Dynamics NAV, finansal süreçleri optimize ederek iş akışlarını etkin kılarken finansal fırsatların görülmesi ve değerlendirilmesi konusunda da önemli açılımlar sağlıyor. Karar süreçleri için son derece önemli olan finansal bilgilerin güncel tutulmasını sağlayan Microsoft Dynamics NAV, bir muhasebe uygulamasının çok daha ötesinde fırsatlar ve özellikler sunuyor.

Finansal Yönetim :
Finansal süreçlerin doğru biçimde analizi, birçok fırsatın önceden görülmesini ve değerlendirmesini mümkün kılar. Microsoft Dynamics NAV sayesinde kurumlar, finansal bilgilere erişim, bu bilgiler ışığında eğilimlerin görülmesi ve grafiksel biçimde sunulması ve işin geneli ile ilgili olarak veriler elde edilmesi gibi birçok beceri kazanır. Örneğin, önemli bir denetim sonucunda defterlerinizde hatalar olduğu, borçlarınız ile alacaklarınızın birbirini tutmadığı görüldüğünde sıkıntıya düşebilirsiniz. Microsoft Dynamics NAV’ın güvenli yıl sonu kapatma ve denetim gibi özelliklerini kullanarak Bu tür hatalardan korunmanız mümkün.
Genel Muhasebe : Microsoft Dynamics NAV’ın en önemli özelliklerinden bir tanesi finansal verilerin ihtiyaçlar çerçevesinde biçimlendirilmesi. Microsoft Dynamics NAV sayesinde çok kullanıcılı bir ortamda etkin biçimde çalışmak, en güncel finansal verilere erişebilmek ve iş amaçlarına en uygun formatta verileri kullanarak çalışabilmek mümkün olur. Örneğin yıl kapatma işlemleri oldukça karmaşık ve zaman sınırları içerisinde yapılan bir işlemdir. Muhasebe müdürünüz, yılsonu işlemlerini yapıp raporu oluşturduktan sonra bu raporun değerlendirilme sürecinde birkaç belgenin gözden kaçtığı ve bu yüzden bir bölümün sonuçlarının raporda yer almadığı anlayabilir. Microsoft Dynamics NAV’ın Finansal Raporlama araçları sayesinde bu tür hataların önüne geçmek, konsolidasyon özelliklerini kullanarak verilerin belirli hiyerarşiler çerçevesinde bölümleri baz alarak işlenmesini sağlamak ve böylelikle hataları sıfıra indirmek mümkün olur.

Birden Fazla Para Birimi :
Microsoft Dynamics NAV, finansal işlemlerde son derece öneli olan farklı para birimleriyle çalışmayı da mümkün kılar. Bu sistem, işlemleri yerel para birimi ile yaparken faturalama, sipariş, raporlama ve ödeme kabulü gibi birçok işlemin diğer para birimlerinde gerçekleştirilmesine imkân tanır. Örneğin bu özelliği kullanarak her bir farklı işlem için farklı bir para biriminde fatura oluşturabilir, sınırsız sayıda para birimini sisteme ekleyebilir ve istediğiniz zaman silebilir, aynı anda farklı para birimlerinin kullanıldığı raporlar oluşturabilir veya tüm takibinizi seçtiğiniz bir ilaveli para biriminde yapabilirsiniz.

Sabit Kıymetler :
Bir şirketin elindeki duran varlıkları bilmesi ve bunları optimumda değerlendirmesi verimlilik ve maliyet avantajı anlamında son derece önemlidir. Microsoft Dynamics NAV, duran varlıkların organize edilmesi, yönetilmesi ve bu varlıklara yönelik muhasebe işlemlerinin gerçekleştirilmesi, sigorta süreçlerinin yönetimi gibi özellikleri sayesinde söz konusu avantajların gerçeğe dönüşmesini sağlar. Bu özellik, sabit kıymetlerinizi gerçek zamanlı ve en doğru biçimde görülmesine olanak tanır. Sizin belirlediğiniz kriterler ışığında sabit kıymetlerinizi görebilir, onları diğer muhasebe süreçleri ile entegre edebilir ve amortisman işlemlerini farklı seçeneklerle gerçekleştirebilir kısacası zaman ve maliyet tasarrufu ile birlikte hatalardan uzak bir sabit kıymetler operasyonu oluşturabilirsiniz.

Nakit Yönetimi :
Microsoft Dynamics NAV, parasal işlemlerin çok daha etkin biçimde yönetilmesini sağlar. Banka hesaplarının direkt olarak kontrol edilmesi, bu bilgilerin güncel tutulması, çeklerin otomatik oluşturulması gibi birçok özellik sunan Microsoft Dynamics NAV, nakit yönetimini güçlü, hızlı ve güvenilir kılar. Örneğin bankanızla nakit akışını hızlandırmak için bir lockbox anlaşması yaptığınızda fiziksel olarak bankanın ödeme fişlerini size göndermesi 3 gün sürüyor ve sizinde parayı gerekli yere transferiniz 2 gün alıyorsa borcunuzu 5 gün geciktirmiş olacaksınız. Buna karşın Microsoft Dynamics NAV’ın Finansal Yönetim modülü sayesinde hesabınıza yatan nakit miktarını bankadan günlük olarak öğrenebilir, bu kaynak ile borçlarınızı geciktirmeden ödeyebilirsiniz ve hata oranınız da oldukça düşer.

Yerel fonksiyonlar :
Microsoft Dynamics NAV, finsnal yönetim süreçlerinde Türkiye’ye özgü uygulamaları da destekler. Çek-senet işlemleri, bordro düzenlenmesi, tek düzen hesabı, YTL’ ye uyumluluk, mevzuat raporları, enflasyon muhasebesi gibi birçok yerel uygulama Microsoft Dynamics NAV’la birlikte kolaylıkla gerçekleştirilebilir.

8 Eylül 2009 Salı

Microsoft Dynamics CRM

CRM : Müşteriye Dair Her Şey

 Müşteri ilişkileri yönetimi ya da çok popüler kısaltması ile CRM, son birkaç yılda, her ölçekten şirketin stratejik ajandasında yer alan bir yatırım. Üzerine binlerce rapor yazılan, milyarlarca dolar yatırım yapılan ve hala gelişmeyi sürdüren bu alan acaba iş dünyası için neler vaat ediyor?

Öncelikle CRM pazarının son yıllarda nasıl bir gelişme sürecinde olduğuna bakıldığında karşımıza iş dünyasının yaşadığı büyük değişim çıkıyor. Dünyada, hemen hemen tüm pazarlarda rekabetin arttığı, ürünlerin pazara girme sürelerinin kısaldığı ve marjların düştüğü bir ortamda müşteriye daha etkin ulaşmak, müşterinin isteklerini anlayarak ürün ve hizmetleri bu yönde şekillendirmek büyük önem taşıyor. Tüm bu ihtiyaçlar çerçevesinde CRM pazarı hızla gelişmeyi sürdürüyor. Dünyaca ünlü araştırma şirketlerinin rakamları da bu büyümeyi net biçimde ortaya koyuyor. Aberdeen Reseach’e göre dünyada CRM yazılımları ve hizmetleri pazarı 2003 yılında 23 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Bu konuda biraz daha iddialı bir rakam ortaya koyan IDC ise 2005 yılı sonunda CRM yazılımları ve hizmetleri alanında elde edilecek gelirlerin tüm dünyada 162 milyar dolara çıkacağını öngörüyor.

Önce Müşteri…
CRM’in C’si yani müşteri (customer) kavramının son yıllarda yaşadığı değişim gerçekten inanılmaz boyutlara ulaştı. Tarihsel süreç açısından bakıldığında 1950’li yılların “Ne bulursam onu alırım” yaklaşımıyla geçtiğini görürüz. Arz ekonomisinin ön planda olduğu bu dönemlerde pazarda yer alan ürün ve hizmetlerin çeşitliliğindeki sınırlamalar, tüketici tercihlerinin geri plana atılmasına zemin hazırlıyordu. Ardından 1970’li yıllar geldi ve ürün ve hizmet çeşitliliği artmaya başladı. Bu noktada müşterilerin genel eğilimi “Neyi alabilirsem onu alayım” biçiminde değişti. 1990’larla birlikte artık “ne istersem onu alırım” dönemi başladı. bu yeni döneme gelinmesinde birkaç temel nokta büyük rol oynadı.

Ürün ve hizmetlerim çeşitliliği inanılmaz biçimde arttı ve müşterilerin tercih olasılıkları çoğaldı.

Bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin kullanan müşteriler, bilgiye, rakibe ve muadil ürünlere çok kolay erişebilir bir hale geldi.

Teknolojik yapılar, ürün ve hizmetlerin pazarlanmasından dağıtım kanalına dek iş süreçlerini değiştirdi.

Müşterilere çok farklı kanallardan erişim mümkün oldu.

Tüm bu gelişmeler hemen hemen tüm unsurları olumlu etkilediyse de müşteri sadakatinin inanılmaz ölçüde düşmesini sağladı. Örneğin konut kredisi ile ilgilenen bir müşteri eskiden çalıştığı bankadan başka bir tercihe kolaylıkla sıcak bakmaz iken bugün internet üzerinde bir arama motoruna “konut kredisi” yazarak 10 binden fazla sayfaya ve onlarca farklı teklife birkaç dakika içerisine erişme şansına sahip oluyor.

Diğer taraftan yapılan birçok araştırma, müşteriyi elde tutmanın, yeni müşteri kazanmaktan çok daha karlı bir iş olduğunu ortaya koyuyor. Loyalty Effect’in araştırmalarına göre 5 yılda bir müşterilerinin yaklaşık yarısını kaybeden şirketlerin buna acil bir çözüm bulması gerekiyor. zira mevcut müşterileri elinde tutmanın maliyeti, yeni müşteri kazanmaya oranla 6-7 kat daha düşük.

Müşteriyi elde tutmanın yolu ise basit: Müşteriyi anlamak, onun ihtiyaçları çerçevesinde ürün ve hizmetlerini özelleştirebilmek… Bunun ilginç bir örneği ABD’nin çok satan gazetelerinden biri tarafından ortaya koyuldu. Söz konusu gazete elde ettiği veriler ışığında müşterilerini nasıl daha fazla tatmin edebileceği sorusuna cevap aramak için bir anket yaptırdı. Bu çalışma sonucunda gazete aboneliklerini iptal eden müşterilerin en büyük sıkıntılarının dağıtımın sabahın geç saatlerinde yapılması olduğu ortaya çıktı. Diğer taraftan satış noktalarında gazetenin iyi sergilenmemesi alım oranını azaltıyordu. Gazete yönetimi, öncelikle ülke çapındaki baskı tesislerini yüksek hızlı ağlarla birbirine başlayarak baskı potansiyelini daha verimli kullanmaya başladı. Böylece dağıtım süresi sabahın erken saatlerine çekilmiş oldu. Kurulan bir telefon hattı üzerinden de abonelere gazetelerini hangi saatlerde almak istediklerini bildirebildikleri bir kanal sağlandı. Farklı bölgelerin hava durumu sayfaları o bölgeye özel hale getirildi. Tüm bu faaliyetler sonucunda gazetenin tirajı %2 arttı ve müşteriyi elde tutma oranı %95’e yükseldi. ABD’de bu oranın endüstri ortalaması ise yüzde 60’dı.

CRM Nedir?
Aslında CRM, çok da yeni bir kavram değil. CRM kısaltması ABD medyasında 1989 yılında sadece birkaç defa geçmesine karşın 2000 yılında bu rakam 14 bine ulaşmıştı. Hangi dönemde olursa olsun, vizyon sahibi yöneticilerin tümü müşterileri anlamanın işlerini geliştirmek için ne kadar faydalı olduğunun bilincinde olmuştur. 50 sektör üzerinde yapılan bir araştırmaya göre 1923 yılında sektöründe lider olan şirketlerin 43’ü bugün hala o sektörlerin liderleri. Ve bu şirketlere bakıldığında hepsinin müşteriyi anlamaya ciddi yatırımlar yapan ve müşteri odaklı çalışan şirketler oldukları görülüyor.

CRM’in bugünkü boyutuna temel oluşturan güzel örneklerden bir tanesi de eski mahalle bakkalları… Müşterilerinin neredeyse tamamını ismen tanıyan, ürünlerden hangilerini ne şekilde tercih ettiğini bilen bu bakkallara gönderme yapan Meta Group analisti Liz Shahnam CRM’i şöyle tanımlıyor:

“CRM pek de yeni olmayan bir kavram. Yeni olansa geçmişte mahalle bakkalımızla yapabildiğimizi olası kılan teknoloji... O bakkalın az sayıda müşterisi ve herkesin tercihlerini aklında tutabilecek güçte hafızası vardı. Teknoloji, işte bu modelin gerçekleşmesini sağladı."

Örnekler bir yana, genel bir tanımını yapmak gerekirse; CRM, karşılıklı, uzun vadeli bir değer ilişkisi yaratmak için müşteriler ile gerçekleştirilen ilişkilerin etkin biçimde yönetilmesidir. CRM; satış, pazarlama ve hizmet süreçlerinin müşteri odaklı bir felsefe etrafında yeniden tanımlanmasını gerektirir.

CRM’in neden son dönemde bu kadar popüler olduğuna bakıldığında birkaç ana noktadan söz etmek gerekir:
İş dünyasındaki rekabetin geldiği nokta, müşteriyi çok daha ön plana çıkarıyor.

1990’lı yılarda ERP ile başlayan kurumsal verimlilik sürecinde arka ofis uygulamaları olgunlaştı. Bu otomatize yapının dışa açılan yüzüne olan ihtiyaç daha da arttı.

Ürünlerin pazarda kalma süreleri kısaldı, yenilikçi ürünlerin sağladığı ilk olma avantajı azaldı. Müşteriler için seçenekler artarken üreticilerin rekabeti arttı.

İnternet başta olmak üzere iletişim teknolojileri, müşterilerin seçim alışkanlıklarını değiştirdi, sadakat seviyelerini azalttı.

Stratejiden Teknolojiye CRM
Tanımdan da anlaşılacağı üzere CRM, bir felsefe ve bir iş yapma biçimidir. Bu son derece önemli bir nokta, zira birçok kurum CRM’i teknolojik bir çözüm olarak görüyor. bu kısıtlı bakış açısı ile başlayan projeler tamamlandığında da beklenen sonuçları tam anlamıyla veremiyor.

Aslında CRM’in yapısını bir piramide benzetmek mümkün. Bu piramidin en tepesinde iş stratejisi yatıyor. İkinci katmanda ise organizasyon yapısı (yani çalışanlar) ve son olarak en alt katmanda teknoloji bulunuyor. CRM; kurumların iş stratejilerine yönelik ihtiyaçlarını, kurumsal yapı ve süreçlerin optimizasyonu ile sağlarken bunu destekleyen ve buna imkân veren yapı olarak da teknolojinin kullanılmasını gerektiriyor.

İş fonksiyonları açısından bakıldığında CRM; pazarlama, satış, ticaret ve hizmet süreçlerinin etkin kılınmasında büyük rol oynar.
Pazarlama süreçlerinde veri toplama, kampanya yönetimi, olası müşterilerin yönetimi gibi birçok araç ile yeni müşterilerin kazanılması ve eldeki müşterilerden daha fazla değer elde edilmesi mümkün olur.
Satış süreçlerinde, bilgi yönetimini ve paylaşımını sağlamak, raporlama ve analiz yetenekleri geliştirmek gibi avantajları ile CRM, satış hacminin yükseltilmesinde önemli role sahip olur.
Hizmet alanında ise CRM’in etkileşim ve web ortamında süreçlerin yürütülmesi anlamında oldukça önemli açılımlar sağladığı bir gerçek.

Pazarlama Satış E-ticaret Hizmetler
Kurum çalışanları Pazarlama otomasyonu Satış otomasyonu Hizmet otomasyonu
Satış kanalı İş ortakları ile olan ilişkilerin yönetilmesi
Online müşteriler Kurumsal web sitesi-portal e-ticaret portali Self servis hizmetler

CRM’in Farklı Aşamaları
Bugün CRM çözümleri olarak nitelendirilen uygulamalar ile geçmişteki uygulamalar arasında birçok yapısal benzerlik ve farklılıklar vardır. Aslında farklılıklar, CRM’in geçirdiği evreleri de ortaya koyması açısından önemlidir. CRM’de yeni bir dönem başlamasına neden olan en temel gelişme, çözümlerin içerisinde yer alan analitik özelliklerin gerçek zamanlı ve çok daha kapsamlı hale gelmesi oldu. Bu özellikler çeşitlendikçe CRM çözümleri de farklılaşmaya başladı. bu anlamda 3 temel CRM yapısından söz etmek mümkün:

Operasyonel CRM: CRM’in bu biçimi aslında tipik iş fonksiyonlarının kapsandığı CRM çözümlerinden oluşur. Bu fonksiyonlara örnek olarak müşteri hizmetleri, sipariş yönetimi, faturalama, satış ve pazarlama otomasyonu gibi süreçleri verebiliriz. Bu çözümler daha çok kurumsal sistem içerisindeki finans, insan kaynakları gibi farklı iş fonksiyonlarının entegre bir yapıya kavuşturulması için kullanılır.

Analitik CRM: Adından da anlaşılacağı gibi bu CRM biçiminde kullanıcılara ait verilerin elde edilmesi, depolanması, işlenmesi, analiz ve tahminlere dönüştürülerek raporlanması işlemleri gerçekleştirilir. Böylelikle CRM’in operasyonel ve entegrasyon özellikleri üzerine analiz ve raporlama özellikleri eklenir.

İşbirliğine yönelik CRM: Bu CRM biçimi aslında diğerlerinin en uygun birleşiminden oluşur. Müşteriler ile şirketler arasında tam anlamıyla bir etkileşim ve koordinasyon ağının oluşmasına imkân veren bu çözümler, farklı iletişim kanallarından (web, telefon, e-posta vb) gelen bilgilerin değere dönüştürülmesini sağlar. İşbirliğine Yönelik CRM çözümleri müşteri ile etkileşime imkân veren tüm fonksiyonları içerir.

7 Eylül 2009 Pazartesi

Microsoft Dynamics Navision 5.0

Verimliliğin Adresi: Microsoft Dynamics NAV


İş dünyasının kabuk değiştirdiği, global ve yerel koşulların sürekli değiştiği günümüzde özellikle orta ölçekli kurumların iş yapış biçimleri de etkileniyor. Rekabetin sürekli arttığı, ürün ve hizmetlerin arasındaki farklılaşmanın azaldığı bu yeni dünyada ayakta kalmanın yolu daha çevik, daha rekabetçi ve daha verimli bir yapı oluşturmak ve maliyetleri en alt seviyede tutabilmek.


Bu hedeflere yönelen orta ölçekli işletmeler birkaç temel alana odaklanıyor. Öncelikle bu kurumlar kendi iç yapılarını ve iş ortakları ile olan ilişkilerini verimli ve etkin kılmanın yolunu arıyor. Daha sonra müşterileri ve diğer ilgililer ile güçlü bir etkileşim kurarak taleplerdeki ve beklentilerdeki değişikliklerin öngörülmesi ve ürün ve hizmetlere yansıtılması önem kazanıyor. Ayrıca, süreçlerin tümünde optimum işleyiş sağlanarak maliyetlerin en aza indirgenmesi ve verimliliğin artırılması gerekiyor.


Microsoft, orta ölçekli kurumların ana işlerine odaklanmaları, işlerini istedikleri rotada yürütebilmeleri ve rekabetin gerektirdiği çevik yapıya kavuşmaları için Microsoft Dynamics NAV ERP Çözümünü oluşturdu. Orta ölçekli kurumların her noktadaki ihtiyaçlarına çözüm sağlayan Microsoft Dynamics NAV, entegre ve esnek yapısı sayesinde güvenilir bir iş yapma platformu sağlıyor.




Microsoft Dynamics NAV’dan Size Özel Avantajlar
Rekabetin son derece yoğun yaşandığı günümüz iş dünyasında orta ölçekli şirketlerin öncelikleri de değişiyor. Artık ana işe odaklanmak, esnek ve değişime paralel bir yapı oluşturabilmek ve maliyetleri en uygun seviyede tutarken verimliliği artırabilmek büyük önem kazanıyor.


Microsoft Dynamics NAV orta ölçekli şirketlerin bu yeni dünyada ayakta kalması ve gelişmesi için son derece önemli olan yapısal platformu sunuyor. Bilgi ve iletişim teknolojilerini iş ihtiyaçları kapsamında en uygun biçimde pozisyonlandıran Microsoft Dynamics NAV, orta ölçekli bir kurumun bir ERP sisteminden beklentilerinin tümüne yanıt verebilen, kurumların özel ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilen yapısıyla ön plana çıkıyor.



Sürekli gelişim, sürekli destek
Microsoft Dynamics ürün ailesi, Microsoft’un iş modelinde son derece önemli ve stratejik bir yer tutuyor. Bu ürün ailesinin bir üyesi olan Microsoft Dynamics NAV, Microsoft’un uzun vadeli desteği ile önemli bir değer kazanıyor. Microsoft’un finansal gücü, stratejik bütünlüğü ve orta ölçekli kurumların rekabet avantajı ve verimlilik sağlamasına yönelik yapıcı tutumu sayesinde Microsoft Dynamics NAV, pazarda her zaman güncel, etkin ve doğru bir ürün olarak konumlanma şansına kavuşuyor. Kurumsal yatırımlar açısından bakıldığında üreticinin koyduğu bu destek, Microsoft Dynamics NAV’a yapılan yatırımın uzun vadeli olmasını, bu yatırımın sürekli güncel ve değer katıcı biçimde tutulmasını ve yatırımın geri dönüşü anlamında son derece başarılı bir tablo çizilmesini mümkün kılıyor.



İşinize odaklanma fırsat
Microsoft Dynamics NAV’ın orta ölçekli kurumlara kattığı ana değer bir cümle ile özetlenebilir: Ana işe odaklanabilmek... Gerçekten de Microsoft Dynamics NAV, orta ölçekli kurumların ihtiyaç duyacağı tüm araçları ve fonskiyonları içermesiyle birlikte iş süreçlerini en üst seviyede otomatize etmeye imkan veriyor. Süreçlerini mümkün olduğunca otomatize eden ve akıcılığını atıran kurumlar, asıl işlerine odaklanmak, ellerindeki kaynakları daha verimli ve etkili biçimde kullanabilmek gibi avantajlara sahip oluyor. Bunun sonucunda rekabet avantajı, verimlilik ve maliyet yapısının etkin biçimde kontrolü geliyor.


İhtiyaçlarınıza göre özelleştirilebilme
Microsoft Dynamics NAV’ın esnek yapısı ve gelişmiş özellikleri, çözümün kuruma özgü ihtiyaçlar çerçevesinde özelleştirilmesine imkan veriyor. Hangi sektörde olursa olsun tüm orta ölçekli kurumların pazardan, rekabetten ve kendi yapılarından kaynaklanan özel ihtiyaçlarını Microsoft Dynamics NAV üzerinde gerçekleştirmek mümkün oluyor. Tüm beklentilerini tek bir çözüm içerisinde karşılayabilen şirketler, son derece esnek ve çevik bir yapıya kavuşmanın verdiği güçle daha rahat rekabet edebiliyor, daha verimli ve etkin bir işleyiş kurgulayabiliyor.


Güvenli, gelişime açık bir platform
Microsoft Dynamics NAV’ın açık fakat güvernlik açısından son derece güçlü mimarisi, kurumsal sistemlere uyum konusunda önemli avantajlar içeriyor. Standartları destekleyen yapısı sayesinde Microsoft Dynamics NAV, diğer Microsoft programları ile tamamen uyumlu biçimde çalışarak bilgi paylaşımını en üst seviyeye taşıyor.

Akılcı ve hızlı kararlar verin  

Microsoft Dynamics NAV, karar süreçlerini son derece etkin kılan ve hızlandıran bir yapı kurulmasına zemin hazırlıyor. Bilgi paylaşımını en üst seviyede gerçekleştirilmesi, kişiselleştirilmiş yapılar üzerinden etkileşime imkan vermesi ve kapsamlı analiz ve raporlama araçları ile bilgini etkin biçimde işlenmesi özellikleri sayesinde Microsoft Dynamics NAV, karar alma süreçlerinde bilginin en doğru ve etkin kullanımını mümkün kılıyor. Bunun sonucunda kurumlar, çok daha hızlı ve doğru kararlar almak, geleceği öngörmek ve fırsatları yakalamak avantajlarına sahip oluyor.

Global çözüm, yerel uygulamalar

Dünyada 40 binden fazla kurumda kullanılan Microsoft Dynamics NAV’ın başarısı ve etkinliğinin en büyük kanıtı bu kullanıcı tabanı. Microsoft’un global bilgi birikiminin yanı sıra, yerel iş ortaklarının desteği ile sürekli güncel tutulan ve özelleştirilebilen Microsoft Dynamics NAV üzerinde 2500’den fazla uygulama yazılmış.


Navison’ın en önemli özleliklerinden biri, yerel fonksiyonalitesinin son derece yüksek olmasıdır. Türkiye’nin kendine özgü uygulamaları ve koşullarına yönelik birçok özellik sunan Microsoft Dynamics NAV, global bir çözümün güçlü yapısıyla yerel uygulamaları en uygun biçimde birleştiriyor. Microsoft Dynamics NAV’da yer alan lokal fonksiyonalite içerisinde :


  • Enflasyon muhasebesi,
  • Yeni Türk Lirasına uyumluluk
  • Bordro özellikleri
  • Mevzuata ilişkin mali raporlar düzenleyebilme
  • Çek-senet işlemler
gibi birçok özelliği saymak mümkün.


Rekabet avantajı yakalayın
Rakebet avantajı elde etmek isteyen orta ölçekli kurumlar sipariş sürecinden müşteri hizmetlerine dek her noktada etkin ve katma değerli bir yapı oluşturmak zorunda. Microsoft Dynamics NAV bu yapıyı kolay, hızlı ve uygun maliyetlerle oluşturmaya imkan veriyor. Müşteriler ve değer zincirindeki diğer ilgililer ile güçlü bir etkileşim oluşturmayı mümkün kılan Microsoft Dynamics NAV, müşteri hzimetlerinin hızlı, kaliteli ve özelleştirilmiş bir yapıya kavuşturulmasına ve kişsielelştirilmiş yapılar üzerinden etkileşim kurulmasına imkan veriyor. Ayrıca Microsoft Dynamics NAV, entegre yapısı, kullanım kolaylığı gibi faktörler sayesinde çözümün Toplam Sahip Olma Maliyetini oldukça azaltıyor.