27 Ekim 2009 Salı

Kaizen Felsefesi - ERP ve MRP

Kaizen Felsefesi
İşletmelerde ufak ufak ama sürekli gelişimi ve iyileştirmeleri ilke olarak edinen KAİZEN bir Japon felsefesi olup, Japonlar tarafından yaşamlarının her alanında uygulanmaktadır. Batı ülkelerinde KAİZEN’in önemi ancak rekabetin yoğun bir şekilde arttığı (ufacık bir ekonomik, teknik vs. gelişimin bile bir işletmeyi diğer işletmelerin çok önüne taşıdığı) yakın dönemde anlaşılmıştır. KAİZEN'i tam olarak anlayabilmek için ancak Japonların gözünden bakmak ve onların yaşam mantalitesiyle olaylara bakmak gerekir çünkü KAİZEN Japonya’da hayatın her alanındadır.

KAİZEN’i dar anlamda tanımlamak gerekirse mevcut sistemdeki veya durumdaki aksaklıkların saptanarak düzeltilmesi, mevcut durumu kökten değiştirmek yerine (yani yeni bir yatırıma gitmek yerine) eldeki sistemin ne şekilde iyileştirilebilineceğinin araştırılarak ufak ufak adımlarla sistemde düzeltmelerin iyileştirmelerin yapılmasıdır. KAİZEN’ e göre mevcut sistemde her zaman geliştirilecek ve iyileştirilebilecek durumlar muhakkak vardır. KAİZEN’in yeni bir yatırımdan ayıran en büyük fark çok fazla kaynak gerektirmemesidir. Fakat yeni yapılan bir yatırımda istenilen sonuca ulaşmak kısa zamanda mümkün olabilirken, KAİZEN’de istenilen sonuca ulaşmak biraz zaman alabilir.

Bu açıdan KAİZEN’i uygulayacak yöneticilerin sonuç odaklı değil süreç odaklı yöneticiler olması gerekir aksi durumda gerekli sabrı gösteremeyecekler ve KAİZEN’in sonuçlarını göremeden uygulamaları başarısızlığa sürükleyeceklerdir. KAİZEN bir kişinin başarabileceği bir sistem değildir. KAİZEN’in uygulanmasında başarıya ulaşabilmek için hem yöneticiler hem de iş görenlerin el birliği ile çalışmaları yürütmesi ve birbirlerine destek olması gerekir. KAİZEN’in asıl uygulayıcıları iş görenler olmakla birlikte başarıya ulaşabilmesinin en önemli öğesi yöneticilerdir. Çünkü yöneticiler çalışanları KAİZEN konusunda bilgilendirmeli, onları çalışmaların sonucuna inandırmalı, hedefe yöneltmeli ve sabırla çalışmaların sonucunu beklemelidir.


Çalışmaların sonucunu işçilerle paylaşmalı onlara neler başardıklarını göstermeli ve başarılarını ödüllendirerek teşvik etmelidir. İş görenler ise KAİZEN’i yaşamlarının bir parçası olarak görmeli onu hayatlarının her alanında uygulamayı ilke edinmeli çabalarını esirgememelidirler. Örneğin yere düşen bir vidayı iş görenin üşenmeden yerden alması hem o vidanın kaybolmasını önleyecek yani maliyeti azaltacak hem de temizlik işçisinin harcadığı zamanı kısaltarak iş gücü kaybını önleyecektir. Tabi ki bu çok basit bir örnek olmakla beraber burada anlatılmak istenen tek bir vidanın durumu değil bir fabrikadaki tüm çalışma süresince onlarca işçi tarafından yaratılabilecek bir durumdur. KAİZEN’in en büyük özelliklerinden biriside her birey tarafından ve her işletme tarafından uygulanabilir olmasıdır. Örneğin yeni bir yatırım gerçekten her işletmenin yapabileceği bir durum değildir; çünkü yeni bir yatırım genellikle yüklü maliyetleri de beraberinde getirir, buna da her işletmenin bütçesi genellikle yetmemektedir.

KAİZEN’de ise çok fazla kaynağa gerek yoktur her işletme tarafından az önce örneklediğimiz ufacık bir işte bile gerçekleştirilebilir. Tabi ki burada işletmelerin en çok düşündükleri soru şu olmaktadır: KAİZEN ile uğraşarak zaman harcayıp ufak ama sürekli gelişimler mi sağlayayım, yoksa büyük paralar harcayıp kısa zamanda büyük paralar mı kazanayım. Buradaki yanıt kesinlikle KAİZEN olmalıdır, çünkü marjinal faydaya bakıldığında KAİZEN’in daha fazla getiri sağladığı görülecektir. Teknolojinin her geçen gün büyük bir hızla ilerlediği ve değiştiği günümüzde yapılan her yeni yatırım kısa bir süre sonra eski ve de teknolojik duruma düşecektir. Sürekli yeni yatırım düşüncesinde olan işletmeler ise bu durumda sürekli mevcut sistemi yenisi ile değiştirmek durumunda kalacaktır. Özellikle günümüz piyasalarının bu sert ve çetin rekabet koşullarında hiç bir işletme elindeki kaynakları bu kadar rahat kullanamamaktadır.

Eğer bu işletmeler bir de KAİZEN uygulamaları hakkında bilgisiz iseler bir süre sonra yeni yatırım da yapamadıklarından piyasada zor durumlara düşmektedirler; hem ürün kaliteleriyle hem de maliyetleriyle pazarda zorlanmaktadırlar. Burada KAİZEN Yönetiminin tamamen yeni yatırım yapılmasına karşı olduğu da anlaşılmamalıdır. Aslında KAİZEN ve yeni yatırım iç içe bir olgudur. Yani KAİZEN’in bittiği yerde yeni yatırımlar başlamalı, yeni yatırımların bittiği yerde de KAİZEN uygulamaları başlamalıdır. Bunun için de yapılacak tüm uygulamaların fayda-maliyet analizlerinin iyi bir şekilde yapılması, bu analizler sonucunda da hangi uygulamanın getirisinin daha maksimum olduğu saptanmalıdır. Bu maksimum durum öyle bir noktadadır ki bu noktada biri biterken diğeri başlar.

Fakat burada her zaman öncelik KAİZEN’e verilmeli sabırla onun sonuçları izlenmeli, gerekli değerlendirmeler ayrıntılı bir şekilde yapıldıktan sonra yeni yatırım kararları verilmelidir. Maalesef ülkemizde henüz büyük işletmeler bile KAİZEN bilincini ve KAİZEN uygulamalarını yerine getirememektedirler. Ülkemizde KAİZEN’i uygulayan işletmelerin sayısı onlarla sayılacak kadar azdır. Küçük ölçekli işletmelerin ise özellikle de kısıtlı imkanlarla hareket ederken KAİZEN’i uygulayamamaları gerçekten büyük bir kayıptır. Çünkü ülke olarak hammadde de, teknolojide vs. dışarıya bağımlı olmamız bu tarz uygulamaların önemini daha da arttırmaktadır.

KAİZEN’in tüm işletmelerce iyi bir şekilde uygulanması hem işletme kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını, hem ürünlerin kalitesini, hem karlılığı, hem müşteri memnuniyetini, hem işçi-yönetici-işveren iletişimini ve memnuniyetini hem de ülke ekonomisini olumlu olarak etkilemektedir. KAİZEN’in uygulanabilirliği ister hizmet sektöründe olsun, ister üretim sektöründe olsun isterse günlük yaşamımızda olsun bu kadar kolayken ve kazançları bu derece fazla iken toplumca yapmamız gereken Japon toplumunda olduğu gibi bu bilince varmak ve yaşamın her alanında KAİZEN'i uygulayarak yaşamımıza, çalıştığımız işletmelere ve yurdumuza değer katmak olmalıdır.


24 Ekim 2009 Cumartesi

Microsoft Dynamics NAV ERP - Çalışanları ve Sistemleri Birleştirmek

Bir şirkette, bilgi yönetim sistemlerinin üst düzeyde benimsenmesini engelleyen esas nedenlerden birisi; bu sistemlerin uzmanlık gerektiren süreçleridir. Doğası gereği bu sistemler yüksek derecede sorumluluk, eğitim ve sürekli etkileşim gerektiriyor. Sonuç olarak uzmanların sadece küçük bir bölümüne bu sistemlerin öğrenilmesi ve kullanılmasına odaklanmaları için zaman veriliyor.


Bu engelin kötü bir yan etkisi de; şirkette bu sistemler tarafından alınan bilgilere güvenen ya da süreçlerle merkezi olmayan bir ilişkisi olan çalışanların çoğunun; bu sistemin dışında var olan bildirişim yollarını kullanarak veri toplamaya ya da girdi temin etmeye zorlanmasıdır. Sonuç olarak; ticari istihbaratın büyük bir bölümü, günlük görevlerini gerçekleştirmek için bunlara ihtiyaç duyan insanlara ulaştırılamıyor, düzene koyulması gereken süreçler aksine çalışma gruplarına dağılıyor ve sonuçları bir araya getirmek için güçlü IT yatırımına gerek duyuluyor.

Şirket çalışanlarının çalışma yöntemlerini tam olarak temsil eden bir yazılıma sahip olmaları gerekir. Şirket içindeki farklı rollerin bilgi gereksinimlerini göz önünde bulundurun; finansal bilgilere derinlemesine erişim gereksinimi olan finans direktörü, karmaşık bordro rutinlerini işlemesi gereken bordro uzmanı, her şeyden önce başkalarıyla işbirliğine güvenen pazarlama müdürü ve müşteri ve ürün mevcudiyet bilgilerine ve satış kayıtlarına erişim gereksinimi olan satış danışmanı. BT temelli iş süreçleri diğer işlerden bağımsız ya da tek bir ofiste yapılamaz. Şirketinizin içindedir ve tüm diğer süreçlerle sıkı bir şekilde bağlıdır. En önemlisi de onları kullanan insanlara bağlıdırlar – çalışanlarınız ve işlemleriniz birbirine bağlı değilse şirketiniz de olmayacaktır.

Örneğin bir satış siparişi memuru; interneti araştırarak doküman oluşturmak için zaman harcar, e-posta yoluyla müşterilerle yazışır, anında mesajlaşma araçları kullanarak iş arkadaşlarıyla iş birliği halinde bulunur, seyahatteki ekip arkadaşlarıyla sanal toplantılar yapar. Aynı kişi siparişleri girmek ve izlemek, raporları yazdırmak, vb. işler için farklı ticari yazılımlar kullanarak da zaman harcar.

Bugün çalışanların kurumsal yazılımlar ile Excel, Word, Messenger gibi kişisel verimlilik yazılımları arasında daha kesintisiz bir şekilde hareket etmeleri kolaylaştırılmalıdır. Microsoft Dynamics, Microsoft Office ile sorunsuz bir şekilde entegre olur, bu zorlukların üstesinden gelmeye yardım eder ve şirket uygulamaları ile kişisel verimlilik yazılımı arasındaki boşluğu doldurarak şirketinizin verimlilik potansiyelini fark etmenizi sağlar.

Elemanlarınızın en verimli olduğu çalışma alışkanlıklarını yansıtmak için sistemleri yeniden düzenlemek




Her gün kullandığınız Microsoft Office ürünleri ve Microsoft Dynamicsin birleştirilmesiyle sağlanan spesifik avantajların daha iyi bir perspektifi için işte size varsayım niteliğinde bir senaryo dizisi... Bu senaryolar, Microsoft Office ve Microsoft Dynamicsin; şirket uygulamalarını geliştirecek birleşik ve

elverişli bir yaklaşım sunmak için nasıl kullanılabileceğini anlatıyor. Şirketinizdeki her bir görevin, kendine has bilgi gereksinimleri ve etkileşimde bulunacağı iş süreçleri vardır. Bu gereksinimlerin

birbirinden ne kadar farklı olduğunu gösterecek birkaç örnek olarak şunları sayabiliriz: Finansal Departman Şefi, Operasyon Müdürü, Satış ve Pazarlama Müdürü.

Microsoft Dynamics NAV - ERP Süreçleri



Şirket verimliliğinde en üst noktaya ulaşmak için insanları ve süreçleri birleştirmek
 
Şirket yönetimi ve verimlilik: Yazılım sistemlerinizi Microsoft Dynamics ve Microsoft Office ile birleştirmeniz; verimliliğin artmasına yardımcı olur.
 
 Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP), Mali Yönetim Sistemleri (FMS), Tedarik Zinciri Yönetimi (SCM) ve Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM); tüm dünyada şirketlerin etkin yönetilmesi için aynı anlamı taşır.


Ayrıntılı olarak anlatacak olursak; bu sistemlerin her biri büyük avantajlar sunar. Aynı geniş değer planı tarafından birleştirilmişlerdir. En önemli şirket uygulamalarınızı kolaylıkla tanımlayarak ve otomatikleştirerek daha etkin bir biçimde çalışabilir, genel giderleri azaltabilir, becerikliliğinizi artırabilir ve şirket iç görünüzü geliştirebilirsiniz. Türkiye’de yaklaşık 500 şirket ve organizasyon bu avantajların farkına vardı. Dünyadaki diğer meslektaşları gibi Türk şirketleri de iki katı emek harcamaktan kurtulmak için bir zamanlar ayrı ayrı olan uygulamaları birleştirerek kağıt bazlı sistemlerden kurtuldu. Şirket içi raporların tutarlılığını artırarak ve şirket bilgilerinin hatasızlığını garantileyerek modası geçmiş şirket teknolojilerini yenileriyle değiştirmenin avantajlarını yaşadı. Microsoft Dynamics tasarlanırken, mevcut ERP/CRM yazılımlarının ortak sıkıntıları belirlenmiş ve özellikle bu sıkıntıların aşılması hedeflenmiştir. En önemli sıkıntılar olarak belirlenenler:

- Düşük uyum oranları. Çalışanlar yeni ve karmaşık sistemleri benimsemeye gönülsüzler. Sistem ne kadar karmaşık olursa direnç de o kadar fazla olmakta.

- Eksik uyum. Şirketlerin süreçleri tanımlama ve uyarlama çabalarına rağmen pek çok çalışan sadece temel fonksiyonları kullanabilmekte ve sistemin tamamından yararlanamamakta.

- Uzun eğitim süreleri. Karmaşık sistemlerin öğrenilmesi birkaç hafta sürebilir, uzmanlaşmak ise bir yıldan fazla zaman alabilir. Zorluk faktörü nedeniyle; sistemi kullanmayı öğrenen az sayıdaki çalışanlar, arkadaşlarına bu konuda yardım ederken çok fazla zaman kaybedebilir ve işlerini yürütmekten geri kalabilirler.

- Düşük etki. Bu sistemlerin işletilmesi ve desteklenmesi için gereken uzmanlık seviyelerinin insanların gözünü korkutması nedeniyle; sistemin tüm çalışanlar tarafından kullanılması hedefleri yok olur.

- Entegrasyon eksikliği. Çalışanlar; farklı görevler için sıklıkla BT platformları arasında gidip gelirler.

"Araştırmalara göre şirketler; çalışanlarının sadece %15’ini ERP sistemlerini kullanmaları için yetkilendiriyor, alınan kullanıcı lisanslarının %46’sı ise kullanılmadan duruyor. 20 çalışandan sadece 3’ü sistemleri kullanırken, bu ürün kategorileri şirketlerin değişmelerine nasıl yardımcı olabilir! Sonuç olarak; karmaşıklık arttıkça avantajlardan yararlanma olasılığı da o kadar zorlaşıyor. Ve şirketler geçici çözümlere, bilgiyi bulmayı ve erişimi zorlaştıran birleştirilmemiş sistemlere güvendikçe sıkıntılar bitmiyor, ayrıca verimlilikte de düşmeler oluyor."

23 Ekim 2009 Cuma

Computerworld Forum Türkiye

Bilişim sektörünün makale ve içerik yönünden en zengin dergisi ve web sitesi, IT yöneticilerine yönelik haberler, makaleler ve köşe yazıları içeriyor. www.computerworld.com.tr mutlaka ziyaret ediniz.


21 Ekim 2009 Çarşamba

Bütçe Nedir? ERP - MRP - Kurumsal Kaynak Planlama

BÜTÇE NEDİR?

Gelecek faaliyet dönemi için, işletmenin amaçlarına, hedeflerine ve işletme politikalarına uygun olarak işletme yönetimi tarafından hazırlanan gelecek dönem faaliyetlerini ve sonuçlarını parasal ve sayısal olarak ifade eden raporlara bütçe deniliyor.

İşletmeler hazırladıkları bütçeler sayesinde, amaçlarını ve hedeflerini tespit eder. Hedefledikleri durum ile gerçekleşen durum arasındaki sapmaları ve nedenlerini tespit ederek gerekli düzeltme işlemini yapar ve ileriye yönelik önlemini alır. Daha akılcı ve sağlıklı sonuçlar elde edilir. Mevcut olanaklarla neler yapılabileceğini ve bu konudaki en doğru ve verimli yolu gösterir. Hedeflere ulaşmak için ilerlenen yolda nelere katlanılacağını gösterir. İşletmenin sahip olduğu kaynakları en etkili şekilde kullanma olanağı sağlar. Yönetimin sağlıklı ve doğru karar vermesine yardımcı olur. Gelir ve giderlerin sürekli kontrol altında tutulmasını sağlar.

Günümüzde işletmelerde, sabit ve esnek olarak 2 tür bütçe uygulaması yapılıyor. Sabit bütçe, düzenlendiği tarihten sonraki dönemlerde oluşacak muhtemel değişiklikler karşısında hiçbir şekilde değiştirilmez. Esnek bütçe ise, düzenlendiği tarihten sonraki bir tarihte üretim maliyetlerinde genel yönetim giderlerinin dolaylı etkileri dikkate alınarak ve gelecekteki muhtemel değişikliklere uyarlanabilen bütçelerdir.

Önceden tahmin esasına dayanan işletme bütçeleri düzenlenirken, işletmenin amaç, hedef ve politikaları doğrultusunda düzenleneceğinden bütün servislerle işbirliği ve bilgi alışverişi yapılmalıdır. Bütçelerin dönemi bir yıl olduğundan veriler bir yıllık dönemi kapsamalıdır. Bununla beraber yıllık dönem bütçeleri aylık, üçer aylık dönemler halinde düzenlenip bunların icmali yapılarak yıllık bütçe rakamları tespit edilebilir.

BÜTÇE HAZIRLANIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Bütçeler geçmiş dönem sonuçlarından yararlanılarak ileriye yönelik tahmin esasına göre düzenlenir. Bu nedenle bütçe düzenlenirken öncelikle bakılması gereken yer işletmenin mevcut durumudur. Bütçe işletmenin yapısına uygun olarak hazırlanır. Belirli bir dönem için düzenlenir, bu nedenle bütçe düzenlenirken bu zaman sürecine kesinlikle uyulmalıdır. Bütçe sistemi ile muhasebe sistemi arasında sağlıklı koordinasyon kurulmalı ve aylık olarak bütçe verileri ile muhasebe verileri kontrol edilmelidir. Bütçe kalemleri ilgililer tarafından işletmenin fiili sonuçlarına göre devamlı izlenebilmeye olanak tanıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bütçe hazırlanırken kaynak araştırarak bütçe dönemi ile ilgili tahmini kur, enflasyon oranı, parite çalışması yapılmalıdır.

Bütçe hazırlanması genellikle kasım ve aralık ayında başlar. En geç yıl sonunda yönetim kurulu onayı alınmış ve temize çekilmiş olarak ilgili birimlere dağıtımı yapılır. Muhasebe servisi veya bütçe servisi her ay gerçekleşen ve bütçelenen olarak bütçe karşılaştırmasını yapar. İlgili birimlere dağıtır. Bu birimler aylık olarak yapılan bütçe toplantısında bütçesi ile ilgili gerekli açıklamasını yapar.

BÜTÇE NASIL HAZIRLANIR?
Satış bütçesi, bütçe hazırlanmasının ilk basamağıdır. Satış bütçesi hazırlanmadan diğer aşamalara geçilemez. Satış bölümü, gelecek bir yıl için aylık bazda miktar ve tutar olarak satış bütçesini hazırlar. Genel müdüre onaylattıktan sonra üretim bölümlerine dağıtımını yapar. Ayrıca satışlarla ilgili pazarlama satış ve dağıtım giderleri bütçesini hazırlar.

Üretim bölümleri, satış bütçesinden yola çıkarak, ilk madde ve malzeme bütçesi işçilik bütçesi, genel üretim giderleri bütçesi, mamul stok bütçesi, satılan mamullerin birim maliyet bütçesi, AR-GE giderleri bütçesini hazırlar.

Genel yönetim bütçesi, üretim ve satış bölümü dışındaki diğer bölümler (İnsan kaynakları, ihracat, ithalat, idari işler vs.) veya yalnızca muhasebe bölümü, bu bölümleri içine alarak aşağıdaki bütçeleri hazırlar. Bütün bütçe hazırlandıktan sonra yönetim kurulunun onayına sunulur ve gerekli açıklamalar yapılır. Eğer bütçe onaylanırsa tüm bölümlere dağıtımı yapılır.

İşletme Bütçeleri Aşağıdaki Sıra Takibi Yapılarak Hazırlanır.

Satış Bütçesi

Üretim Bütçesi

Direkt İlk Madde ve Malzeme Bütçesi

Direkt İşçilik Bütçesi

Genel Üretim Giderleri Bütçesi

Mamul Stok Bütçesi

Satılan Mamullerin Birim Maliyet Bütçesi

Araştırma ve Geliştirme Giderleri Bütçesi

Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri Bütçesi

Genel Yönetim Giderleri Bütçesi

Olağan Faaliyet Gelirleri ve Giderleri Bütçesi

Finansman Bütçesi

Gelir Tablosu Bütçesi

Yatırım Bütçesi

Bilanço Bütçesi

http://www.pargesoft.com/

17 Ekim 2009 Cumartesi

Microsoft Dynamics NAV - Teklif Giriş ve Revize İşlemleri - Eğitim

Navision'da teklif girişi aşağıda anlatıldığı şekilde yapılmaktadır. Teklif, sipariş ve fatura ekranları görüntü olarak da biririne benzediği için giriş kuralları da aynıdır. Şimdi ilk olarak Teklif kaydının girişini inceleyelim.

Ekranın sol tarafındaki bölmeden "Satış ve Pazarlama" / "Sipariş İşleme" / "Teklifler" yoluyla teklif giriş ekranımızı açıyoruz.



Karşımıza daha önceden açılmış bir teklif gelir. Eğer yeni bir teklif açmak isterseniz F3 tuşu ile yeni bir teklif açabilirsiniz. Yeni teklif açtıktan sonra aşağıdaki adımları takip ederek teklifinizi oluşturabilirsiniz.


1. F3 e basılmasından sonra yeni teklif oluşur ve No. kısmında otomatik olarak numaralandırılmış boş teklif oluşur.


2. tıklanarak teklife konu müşteri seçilir. Alt detaylar otomatik olarak getirilir. Adı, adres vs...


3. Tarihler:

Sipariş Tarihi : Buraya, satış başlığının sipariş tarihini girebilirsiniz.

Belge Tarihi : Bu alanda, satış belgesini oluşturduğunuz tarih gösterilir.

Program, bu tarihi Ödeme Şartları penceresindeki bilgilere göre müşterinin borçlu olduğu tutarı hesaplarken kullanır. Bu tarih, tanınan süreye ve Vade Farkı Şartları penceresindeki diğer bilgilere göre vade farklarını hesaplamak için de kullanılır. Bu nedenle, programın vade farklarının yanı sıra, müşterinin borçlu olduğu tutarı doğru hesaplayabilmesi için, bu alandaki tarihin müşteriye gönderilen satış faturasındaki tarihe uyduğundan emin olmanız gerekir.

Program, çalışma tarihini önerir, ancak gerekirse bu tarihi değiştirebilirsiniz.

4. Satış Temsilcisi : Bu alan, müşteriye atanan satış temsilcisini gösterir. Satış Temsilcisi/Satınalmacı tablosunda satış temsilcisi kodlarını görmek için, alanın sağındaki Ek Yardım düğmesini tıklatın.

Fatura Yeri Müşteri No alanını doldurduğunuzda, program, satışçı kodunu Müşteri tablosundan otomatik olarak alır. Müşteri kartına satışçı kodu girilmemişse, alan boştur.

5. Faturalar sekmesi altında "Projeler - Kod" ve "Onay - Kod" alanlarıda mutlaka doldurulmalıdır.

6. Girilmesinin gerekli olduğu diğer alanlarıda bilginiz doğrultusunda doldurmanız gerekmektedir.

7. Satırlarda doldurulduktan sonra "Sipariş'e Dön." e basılarak teklif siparişe dönüştürülür.


Teklif'in Sürümlerinin Kullanılması:

Oluşturduğumuz teklifin ek sürümlerinin oluşturmak için aşağıdaki adımları takip ediyoruz. Teklifin sürümlerini oluşturarak bir tekliften birden çok sayıda farklı satırlardan oluşan teklifler oluşturabiliriz. Arşivlenen teklif üzerinde değişiklik yapılamaz. Değişiklik yapmak için mevcut teklifiniz üzerinde değişiklik yapmanız gerekmektedir.

Teklif sürümleri şu şekilde oluşturulmaktadır.


Alt tarafda bulunan butonlardan İşlevler/Belgeyi Arşivle ye tıklanır. Daha sonra karşınışa gelen onay ekranında "Yes" e tıklanır.



Bu aşamadan sonra teklif üzerinde yeni sürüm için yapılması gereken değişiklikler yapılır. Eğer yeni sürümler gerekiyorsa bir önceki işlemler tekrarlanır. Bu sayede teklifin birden çok sürümü elde edilimiş olur. Bu mevcut sürümleri takip etmek için "Arşivlemen Sürüm Sayısı" na tıklanır.


Burada teklifimizin 3 ayrı sürümünü görmekteyiz. Detaylar için Satır/Kart yolu izlenerek teklif ekranı görülebilir.


"Geri Yükle..." butonuna tıklayarak istediğimiz sürümü kullanıma alabiliriz.

15 Ekim 2009 Perşembe

Microsoft Dynamics NAV - CRM Servis Yönetimi



Microsoft CRM Servis Modülü

Müşteri kavramı özellikle son birkaç yılda önemli biçimde değişti. Günümüzde işletmeler, çok daha bilinçli, ürün ve hizmetlerin alternatiflerine çok kolay ulaşabilen ve en önemlisi kendi değerinin farkında olan müşteriler ile karşı karşıya. Bu durumda yeni müşteri elde etmek ve eldeki müşteriyi korumak büyük önem kazanıyor.

Günümüzün rekabetçi şirketlerinde müşterilerle kurulan etkileşimi iki farklı aşamada ele almak mümkün. Birinci aşamada müşterilerin, ürün ve hizmetler ile ilgili şikayetleri, görüşleri ve geri bildirimleri gibi her kurumun gereksinim duyacağı özelliklerden söz edilebilir. Bu geri beslemeler, ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi, daha müşteri odaklı bir yapı kazanılması için son derece önemli ve müşterisine önem veren her kurumun hayata geçirmesi gereken bir yapıdır.

İkinci nokta, müşterilerine farklı kanallardan hizmet veren ve bu nedenle asıl işi gereği sürekli müşteri ile temas kurmak durumunda olan şirketleri kapsar. Sigorta şirketleri, bankalar, internet servis sağlayıcılar ve daha birçok farklı sektörde yer alan şirket, ürün ve hizmetlerini müşterilerine etkileşimli kanallar üzerinden sunmaktadır. Bu şirketlerin müşteriler ile sürekli iletişimde olmaları, sadece onlara geri besleme sağlamakla kalmaz, iş hacimlerini artırır, maliyetlerini düşürür ve daha verimli çalışmalarına imkan verir.

Microsoft CRM Servis Modülü işte tam bu noktada katma değer ortaya koyuyor. Müşteri ilişkileri süreçlerini en etkin biçimde ortaya koymak ve müşteri taleplerini en doğru biçimde değerlendirebilmek için kapsamlı özelliklere sahip olan Microsoft CRM Servis Modülü, tüm bu işlemleri gerçekleştirirken insan kaynağından da maksimum oranda faydalanmayı mümkün kılıyor. Microsoft CRM'in sahip olduğu özellikler ve araçlar sayesinde satış temsilcileri, müşteri taleplerini takip edebilime, müşteri ile temas kurulan ilk nokta üzerinden destek işlemlerini gerçekleştirebilme ve müşteriyi tatmin edecek, güvenilir ve etkin bir hizmet verme imkanına sahip oluyor.

Müşteri Hizmetleri Süreçlerinin Etkin Kılınması

Müşterilerden gelen ve destek hizmeti içeren taleplerin etkin biçimde alınması, yönetilmesi ve sonuca ulaştırılması Microsoft CRM Servis Modülü’nün temel özelliğidir. Yönlendirmeler, taleplerin sıraya koyulması ve gelen taleplerin sayısındaki artışın yönetilmesi süreçlerini otomatize eden Microsoft CRM Servis Modülü, talep yönetimi, iletişim süreçlerinin izlenmesi ve e-postalara otomatik cevap verme gibi birçok araç yardımıyla müşteri hizmetleri sürecini verimli ve etkin kılar.

Müşteri İsteklerinin Anlaşılması

Müşterileri tatmin edecek hizmetlerin sunulmasında en temel adım, müşteri beklentilerinin ve isteklerinin net ve doğru biçimde anlaşılmasıdır. Microsoft CRM Servis modülü, destek verilmesi gereken genel konuların tanımlanması, müşteri taleplerinin değerlendirilmesi, süreçlerin izlenmesi ve sunulan hizmetin performansının ölçümlenmesi aşamalarında son derece etkili ve güçlü bir platform sunar.

Bilgi Paylaşımının Kolaylaştırılması

Müşterileri tanımak ve müşterilerin kurum için sağladığı değeri görebilmek, farklı müşteri segmentlerine farklı öneriler ve hizmetler ile gitmeyi mümkün kılar. Bunun sonucunda hem müşteriler beklentilerine uygun hizmet alma şansına kavuşur, hem de kurumlar ellerinde kaynakları optimumda kullanarak müşterilerinde en fazla değeri elde eder. Bu felsefe kapsamında Microsoft CRM Servis Modülü, bilgi paylaşımını etkin kılarak, müşterilerin sınıflandırılmasını ve farklı müşteri gruplarının öncelikli beklentilerinin belirlenmesini sağlar.

Microsoft CRM Servis Modülü Fonksiyonları

Hizmet talebi yönetimi : Müşteri hizmetleri birimi müşteriden gelebilecek problem, soru veya istek şeklindeki talepleri alabilir, ilgili kişiye veya bir kuyruga (kişiler ve ekipler tarafından erişilebilir olan bir bekleme alanı) atayabilir, ilk başvurudan problemin çözümüne kadar müşteriyle olan iletişimi ve diğer etkinlikleri de yönetebilir.

Yönlendirme ve iş akışı : İş akışı kuralları, hizmet taleplerini uygun temsilciye otomatik olarak yönlendirir veya çözümlenmek, değerlendirilmek ya da yeniden atanmak üzere kuyruğa atabilir. Zamanında çözülemeyen problemler için bir uyarı mekanizmaları oluşturulabilir.

Sözleşme yönetimi : Servis sözleşmelerinin Microsoft CRM içinde oluşturulma ve saklanma imkanı, destek servisleri için faturalandırmanın doğru yapılmasına yardımcı olur. Sözleşme dahilinde her çözümlenen sorun için ilgili sözleşme bilgisi de otomatik olarak güncellenir.

Arama yapılabilen bilgi tabanı (Knowedge Base) : Çalışanlar, ilgili makaleleri içeren ve arama yapılabilen Knowledge Base'i kullanarak sık karşılaşılan sorunlarını çözümleyebilir. Sistemin parçası olan gözden geçirme süreçleri sayesinde, yayımlanan bilgilerin eksiksiz ve doğru olmaları ve arama yapılabilecek şekilde etiketlenmeleri sağlanır.

http://www.pargesoft.com

11 Ekim 2009 Pazar

Kurumsal Kaynak Planlama Nedir?


21. yüzyılın başlarında işletmelerin rekâbet ortamında ayakta kalabilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri üç ana parametreye bağlanmıştır: Kalite, verimlilik ve mâliyet (son zamanlarda hızlı tepki verme de eklenmiştir). Tüm bunların yapılabilmesi, kıt kaynakların etkin kullanılmasına bağlıdır. Bu kaynaklar da hammadde, işgücü, makina, donanım ve finansmandır. Bu kaynakların etkin ve gerçekçi kullanılması üretim plânlama ve kontrol etkinlikleri ile olanaklıdır.

Öte yandan günümüzün küresel iş ortamında şirketler hızlı bir değişim ve değişimin getirdiği yeni fırsatlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Bu sürekli değişim ortamında rekâbette başarılı olmak, değişen iş koşullarını önceden tahmin edebilmek ve bunlara hızlı yanıt verebilmek demektir. Şirketlerin bunu yapabilmesi için işin tüm cephelerini güçlü ve esnek bir biçimde destekleyen sağlam bilgi sistemlerine gereksinimi vardır. Bu sistemler şirketlere iş uygulamalarından ve örgütsel yapılardan lojistik, proje yönetimi, finans, servis, dağıtım, nakliye ve imalata kadar her cephede değişimlere uyum sağlama yeteneği kazandıracaktır. Bütün bunları Kurumsal Kaynak Plânlamasıyla yapmak olanaklıdır.

Bu çalışmada Kurumsal Kaynak Plânlama (Enterprise Resource Planning), literatürde sıkça kullanılan ERP kısaltması ile anılacaktır. ERP, kısaca özetlenecek olursa, kurumların tedârikten dağıtıma kadar tüm iş süreçlerini bütünleşik bir veri/bilgi yönetim sistemi desteğiyle yönetmesini sağlayan geniş kapsamlı ve modüler yapıya sahip bir yazılım paketidir. Dünya çapında oldukça büyük bir pazar oluşturan bu yazılım paketinin üreticisi konumunda olan irili ufaklı yüze yakın firma faaliyet göstermektedir.

İşletmelerin kurumsal sistem geliştiricilerinin yollarını aşındırmaları sürpriz değildir. Başarılı bir ERP projesi uzun dönemde bir firmaya milyonlarca dolar kazandırabilir. 1997 yılında ERP sistemlerinin satın alınması için 10 Milyar Dolar harcanmıştır [3]. Bu miktar ilgili danışman mâliyetleri de eklendiğinde belirgin bir şekilde artmaktadır. Bu pazarın yapılan araştırmalar sonucunda, 2000 yılında %34.5 ve 2003 yılında da %32 büyüdüğü görülmüştür [1, 3]. 2001 yılında yaşanan ekonomik yavaşlama bu proje talebini yavaşlatmıştır, ancak ekonomi düzeldikçe ERP sistemlerine olan talep yeniden yükselecektir.

ERP'nin ne olduğu konusuna akademik bağlamda üzerinde anlaşılmış genel kavramlar bulunmasına karşın, tanımı üzerinde tartışmalar sürmektedir. ERP kavramı için değişik açılardan bakarak farklı tanımlar yapmak olanaklı olsa en genel şekliyle, bir şirkette süregelen tüm bilgi akışının bütünleşimini sağlayan ticâri yazılım paketleri olarak tanımlanabilir. ERP kavramına üç farklı şekilde bakılabilir:

1. Bilgisayar yazılımı şeklinde alınıp satılabilen ticâri bir maldır.
2. Bir kurumun tüm süreç ve verilerini tek bir geniş kapsamlı ve bütünleşik yapı altında toplayan bir gelişim amacıdır.
3. İş süreçlerine çözümler sunan bir altyapının anahtar öğesidir.

Bu sistemler adlandırılırken "Kurumsal" sözcüğünün kullanılmasının nedeni, kapsamlarının herhangi bir hizmet veya ürün üretmeye yönelik faaliyet gösteren kurumların tüm işlevlerini içermesidir. ERP sistemleri bütünün, bu bütünü oluşturan parçalardan daha büyük olduğu felsefesi üzerinde kurulmuştur. Bu felsefeden yola çıkılarak oluşturulan ERP sistemleri, kurumlarda daha önceleri ayrı ayrı ele alınan işlevleri birbirine bağlı bir şekilde kurumun amaçlarını yerine getirmek için çalışan parçalar olarak ele alır ve bundan yararlanarak kurumlardaki her türlü kaynağın (İşçilik, Malzeme, Para, Makina) verimliliğini en üst düzeye ulaştırmayı amaçlar. Başka bir bakış açısıyla, ERP sistemleri şirketin ortak bir yerde saklanan verilerinden elde edilen bilgilerin doğru olarak ve doğru makamlara iletilmesini sağlar.

Kurumsal Kaynak Plânlaması sistemlerinde yer alan en temel fonksiyonlar: Üretim, Finans, Dağıtım, İnsan Kaynakları, Satış&Pazarlama, Envanter Yönetimi, Satın Alma, Kalite ve Proje Yönetimi sayılabilir. Bu genel kurumsal işlevlerin yanında ERP sistemleri, hastanelerde hasta yönetimi, üniversitelerde öğrenci yönetimi ya da perakendecilikte yüksek hacimli ambar yönetimi gibi sektöre özel işlevleri de desteklemektedir. ERP paketi tarafından desteklenen işlevler şunlardır:

1) Finans: Ulaşabilecek ve ödenebilecek hesaplar, Varlık muhasebesi, Nakit yönetimi ve gelecek tahmini, Mâliyet elemanı ve mâliyet merkezi muhasebesi, Yönetici bilgi sistemi, Finansal birleştirme, Ana hesap defteri-Defter-i Kebir, Ürün mâliyet muhasebesi, Kârlılık analizi, Kâr merkezi muhasebesi, Standart ve periyot bazlı mâliyetlendirme.

2) İnsan Kaynakları: İnsan Kaynakları muhasebesi, Ödemeler, Personel plânlaması, Ulaşım mâliyetleri.

3) Satış ve Pazarlama: Sipâriş yönetimi, Fiyatlandırma, Satış yönetimi, Satış plânlama.

4) Operasyonlar ve Lojistik: Stok yönetimi, Malzeme yönetimi, Saha bakımı, Üretim plânlama, Proje yönetimi, Satınalma, Kalite yönetimi, Nakliye, Satıcı değerlendirme.
ERP sistemlerinin ortaya çıkış nedenleri şöyle özetlenebilir:

- Küreselleşme ve uluslararası rekâbet
- Bilgi teknolojisinin sağladığı yeni olanaklar
- Uluslararası dağıtım zincirlerinin yaygın ve daha etkin kullanılır duruma gelmesi
- Çok tesisli organizasyonların iyi yönetilmesi ve kontrol edilmesi gereksinimi
- Ürün ve üretim politikalarındaki rekâbete bağlı değişmeler

http://www.pargesoft.com

8 Ekim 2009 Perşembe

Microsoft Dynamics NAV 5.0


İş hayatının zorluklarını, yaratıcı ve tanıdık bir çözümle güçlendireceğiniz çalışanlarınız ile, taklit edilemez başarılara çevirmeniz için size en büyük desteği verecek Microsoft Dynamics NAV 5.0 Türkiye’de.

İş dünyasının giderek artan taleplerine hızlı cevap vermeniz için güçlü bir alt yapıya, en kısa sürede ve en uygun bütçelerle sahip olun.

Küresel Rekabet. Artan Müşteri Talepleri. Dinamik Ticari İlişkiler. Karmaşık Düzenlemeler. Çalışanlarınızı doğru araçlar ile donatırsanız, bu zorlukları yalnızca firmanızın sahip olduğu rekabetçi avantajlara çevirebilirsiniz.

Çalışanlarınız Microsoft Dynamics NAV ile başarıyı yakalayabilirler. Microsoft Dynamics NAV uyarlanabilir ve kolay entegre edilir alt yapısı ile iş süreçlerinizi daha etkin düzenleyebilir, istediğiniz bilgileri daha hızlı ve güvenilir raporlar ile ulaşabilir, müşteri, tedarikçi ve çalışanlarınızı aynı platformda buluşturabilirsiniz. Microsoft Dynamics NAV tarafından çalışanlarınıza sunulan benzersiz kullanıcı deneyimi ile daha verimli olmalarını, daha doğru ve hızlı kararlar almalarını, böylece değişen piyasa taleplerine daha kolay uyum göstermelerini sağlayabilirsiniz.

Microsoft Dynamics NAV kullanmakta olduğunuz mevcut sistemlerle kolaylıkla entegre olur ve çalışanlarınızın alışık olduğu çalışma düzenine uyum sağlar. Firmanızı ve çalışanlarınızı yazılıma uymaya değil, yazılımı size uyarlamayı amaç edinmiştir. Size ek geliştirme yapma ve firmanız büyüdükçe sisteminizi büyütebilme olanağı sunar. Microsoft Dynamics NAV zaten kullanmakta olduğunuz diğer Microsoft ürünleri ve teknolojilerine benzer şekilde çalışır, böylelikle çalışanlarınızın eğitim ve adaptasyon süreci çok daha az maliyetli ve kısa sürede gerçekleşir. Bu sayede yapmış olduğunuz yatırım çok kısa sürede size kazanç olarak geri döner.

Çalışanlarınızın İhtiyaç Duyduğu Bilgi ve Araçları Sağlayarak, İşinizi Başarıya Ulaştırın
• Alışık olduğunuz Microsoft ürünleri gibi ve onlarla entegre çalışır
• Kullandığınız diğer sistemler ile kolaylıkla entegre olur ve onlarla birlikte ölçeklendirilebilir
• Çalışanlarınızı, verileri ve iş süreçlerinizi aynı platformda birleştirir
• Sistemde biriken veriyi, karar almanızı kolaylaştıracak bilgiye dönüştürür
• Bireysel kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayacak kolay kullanım özelliklerine sahiptir


Güncel Sayılar                                               Dünya Genelinde          Türkiye’de
Microsoft Dynamics NAV Müşteri Sayısı                 72,000 +                        140 +
Microsoft Dynamics NAV İş Ortağı                           4,076                             10
 Eşzamanlı Kullanıcı Sayısı                                   6,000,000 + .
Toplam Dynamics Müşterileri                                 365,000 +                       360 +

Doğru ürün doğru çözüm ortağı PARGESOFT http://www.pargesoft.com/

4 Ekim 2009 Pazar

Microsoft Dynamics NAV - Telekom Sektörü Çözümü




Telekom
Diğer tüm sektörlerin altyapısını oluşturan bir sektör olan telekomünikasyon, kendi içerisinde de her geçen gün büyümekte. Milyonlarca müşteriye farklı çeşitlilikte hizmetler sunan, iletişim gibi önemli bir hizmeti kesintisiz ve güvenli biçimde vermeyi amaçlayan telekomünikasyon sektörü, Türkiye’de de en son gelişmelerle birlikte önemli bir yükselme dönemine giriyor.

İletişim gerek bireysel gerekse kurumsal açıdan hiçbirimizin vazgeçemeyeceği son derece önemli bir konu. Bu alanda faaliyet gösteren telekomünikasyon sektörü ise iletişim altyapısının sağlanmasından katma değerli mobil hizmetlerin sunulmasına kadar oldukça geniş bir iş alanına sahip. Böylesine geniş bir sektörde hem hizmet kalitesini yüksek tutmak hem de müşterilerle ilişkileri en üst seviyeye çekebilmek için etkin bir altyapı şart.


Hızlı yanıt verebilme ve şikâyet yönetimi
İletişimde iki emel öncelik vardır: kesintisizlik ve güvenilirlik. Bunlar sağlandığı takdirde ancak verimli bir iletişim yapısı kurulabilir. Bu konuda herhangi bir sorun yaşayan müşterilere anında cevap verebilmek, bildirilen sorunları hemen ilgili bölümlerle paylaşarak en kısa sürede giderilmesini sağlamak son derece önemlidir. Bu noktada müşteri ile temasta olan satış ve hizmet birimlerinin diğer bölümler ile sürekli irtibatta olup olası durumlarda hızlı reaksiyon vermeleri bir zorunluluktur. Bu nedenle telekomünikasyon hizmetleri sunan şirketler, müşterilerden gelen şikâyetlerin toplanmasından çözüme kavuşturulması aşamasında dek geçen süreçte tüm işlemleri etkin biçimde gerçekleştirmek, sorunun belirlenen zamanda çözüldüğünü kontrol etmek durumundadır. Bu şirketler ayrıca, müşteri temsilcilerine belirli konularda pratik çözüm önerileri yapabilecekleri bir bilgi havuzu ve sorunları analiz ederek çözüm noktasına en net şekilde ulaştıracak bir sistem sağlamak ihtiyacı hissetmektedir.


Müşteri ilişkileri
Söz konusu iletişim olduğunda hız çok önemlidir. Bu nedenle telekomünikasyon hizmeti veren şirketlerin müşterileri ile olan ilişkilerinde müşteriyi tanımaları, müşteri ile ilgili geçmişe dönük tüm bilgilere kolaylıkla ulaşmaları ve müşterinin kendine has, özel ihtiyaçlarının farkında olmaları gerekir. Böylesi bir sitem içerisinde müşteriden gelen tüm hizmet talepleri o müşteriye veya duruma özel yürütülebilir, ve her müşteri ile özel bir diyalog kurulabilir. Diğer yandan belirli uygulama, hizmet ve tarifelere yönelik müşteri beklentileri tespit edilerek özelleştirilmiş hizmetler ve önerilerin oluşturulması, telekomünikasyon hizmetlerinin pazarlanmasına da yardımcı olacaktır. Ayrıca bu yaklaşım sonucunda, yoğun rekabetin yaşandığı telekomünikasyon sektöründe müşteriyi elde tutma becerisi de artacaktır. Örneğin Avrupa’nın önde gelen operatörlerinden bir tanesi, gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan müşterileri için özel bir program başlattı. Bu program sayesinde müşteriye sunulan hizmetin kalitesi artırıldı ve 2 yıl içerisinde operatörün müşteri kaybetme oranı yarı yarıya azaldı. Bir başka deyişle operatör yılda 20 milyon euroyu elinde tutmayı başardı.



Bilgi paylaşımı
Telekomünikasyon alanında bir değer zinciri içerisinde faaliyet gösteren şirketler, çok önemli bir konu olan müşteri taleplerine hızlı yanıt verme sürecinde tek bir merkezmiş gibi hareket etmek zorundadır. Bu nedenle taraflar arasında bilgi paylaşımının belirli bir seviyede sağlanması büyük önem taşır.



Microsoft CRM: İletişimde İlişki
Telekomünikasyon sektörünün hızlı yükselişi sürerken müşteri ilişkileri her zamankinden daha önemi bir hale geliyor. Kimi zaman milyonlara ulaşan müşterileri en doğru şekilde analiz etmek, segmentasyonu sağlamak ve özelleştirilmiş hizmetler kapsamında onlara değer sağlamak gerekli. Microsoft CRM’in satış modülü, bu sektörün katma değerli hizmetlerini en doğru ve hedeflenmiş biçimde müşterilere ulaştırmayı mümkün kılarken müşteri hizmetleri modülü geniş müşteri portföyünün yönetilmesi, şikayet ve istek analizlerinin yapılması gibi birçok işlemi kolaylıkla gerçekleştirmenize imkan sağlayacak.

http://www.pargesoft.com/